genelleme yapmaktan kaçınmak isterim ama, bana hep kötüleri denk geldi..
musluk bozulur. bozulur dediysem, alt tarafı sıkıştırılacak. ama ingiliz anahtarı olmadığından mecburen tesisatçı çağrılır. adamın banyoya girmesiyle çıkması bir olur ve sihirli cümleyi kurar: '15 versen yeter abi'. musluğu mu değiştirdin? hayır! yenisini alsam o kadar edecek mi? hayır. lan senin o an için benden tek fazlan ingiliz anahtarın!
fiyat konusunda olduğu kadar, tribe girmekte de ustadır bu ustalar. musluk için çağırmadık da uzay mekiğini tamir için uzaya yolladık sanki!
abi ben seni seviyordum halbuki. 'adamlar emek veriyor, ekmeğinin peşinde' filan diye de kendi kendime içlenirdim. meğer denk getirince zikmekten çekinmeyen cinstenmişsin sen de...
şimdi 'lan tantanan 15 lira için mi' diye bana artistlik yapabilirsiniz. çok yedim ben bu kazığı şu bi ay içinde dostlar, bir değil iki değil.
eve, yani ayağımıza kadar gelip hizmet vermesini gerekçe olarak gösterdiği tutum. özellikle bilgisayar tamircileri, önemli bir aleti tamir ettiklerini düşündüklerinden olsa gerek, feci vicdansız oluyor. zaten ev hanımlarının tamircilerle olan ilişkileri her zaman rahatsız edici olmuştur eşleri için, bir de çok para isteyip adamı çileden çıkarmanın lüzumu yok. zaten eve geleceksin, buzdolabını, fırını filan atölyene taşımamızı beklemen ilginç.
bir de çilingirler ilginçtir, konudan ayrılmak gibi olmasın, o da tamirci sayılır. komşumuzun kapıda kaldığı bir gün, çilingir ile telefondaki konuşmam şöyle olmuştu;
- merhaba, çilingir mi?
- evet, buyrun?
- kapının arkasında anahtar kalmış, açılmıyor. gelseniz?
- olur abla; ama baştan söyleyeyim evlere servis 20 lira.
- ordan açarsanız kaç lira?
