ülkemizin küçük amerika olmadığının, olamadığının kanıtı cem karaca eseri.
yani ben amerikan sinemasına çok meraklıyım. yakından takip ediyorum. özellikle doktora tezim olan "karşılaştırmalı amerika ve türkiye'de tamirci çırakları" için veri toplarken de gördüm bunu. amerikalı tamirci çırağı kaslı bi kere. sürekli work out yapıyor. tamirhaneye gelen her hanımı sikmek gibi bir özelliği var izlediğim filmlerden edindiğim intibaya dayanarak konuşursam. ülkmizdeki tamirci çırağı ise aşk romanı okuyor, entelektüel birikimi var, babacan ustaya sahip, kendini çok iyi bir şekilde ifade ediyor fakat arabasını tamire getiren hanımlara aşık olduğu vakit beklediği, belki de hakkettiği demeliyiz, karşılığı göremiyor. eğer ülkemiz küçük amarika olaydı, bu tamirci çırağı adlı şarkıda olaylar böyle gelişmezdi.
nasıl gelişirdi? şöyle gelişirdi;
Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar
Ümit gönlumun ekmeği umar ha umar umar
Elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnakları
nerelere gizlesin şu avucun nasırları
tomofili tamire geldi dun bizim tamirhaneye
Görür görmez vurularak çadır kurdum haybeye
Ayağında uzun etek dalga dalga saçları
Ustam seslendı uzaktan oğlum al takımları (dikkat takımlar!)
youjizz'de izlemiştim buna benzer bir şeyi
baya iyi, bol matureli yasaklı bir siteydi
ne olmuş nasıl olmuşsa içeri girdiğinde memelerini sıvazlıyordu genç kız
yine böyle bir durumda tamirci çırağının önünde
Ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları
Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı
Gelecekti bugün geri arabayı almaya
O videodaki pozisyonu belki gerçek yapmaya
Durdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdan
anında kuruverdim çadırı hiç çaba harcamadan
Arabanın kapısını açtım açtım girsin içeri
Kalktı hilal kaşları dedi "what a nice guy you are!"
sonra sakso makso derken ustam geldi
sırtıma vurdu threesome'a doğrulduk
götçüsün sen götçü kal ver dedi odunları
bu ülkede bir zamanlar bilinçli bir gençlik, onurlu bir işçi sınıfı, direniş ruhlu yoksul halk tabakası vardı. ne yazık ki şarkılar gibi geçmişte kaldı.
youtube'da şarkının altındaki, düşündüren, haklı bir yorum.
duyulabilecek en içten şarkılardan biridir.
bu tarz şarkılara zengin-fakir aşkı yeşilçam klasiği deyip geçen, ama her yaz 'bak ben nasıl seni sepetledim' mesajlarıyla dolu demet akalın şarkıları dinleyen insanları nasırlı elleriyle boğsun o tamirci çırağı.
cem karaca'dan dinlemeye bayıldığım şarkı. günümüz dizilerine konu olmuş fakir erkeğin zengin kıza duyduğu aşk dört dakika için ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. (bkz: kapitalist düzen)
''durdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdan...''
çırağın zaman algısındaki anlık yavaşlamayı ifade eder.
aynı anda zaman arabayı tamir ettirmek için acele eden zengin züppe kız için hızla akmaktadır.
işte bu aynştay'nın görelilik teorisine hiç güzel bir örnek değildir.