Sınıf farklılığının bir aşka vuruşunu çok güzel anlatan, dokunaklı cem karaca eseridir.
sözlerini de yazayım tam olsun.
Gönlüme bir ateş düştü yanar ha, yanar yanar
Ümit gönlumün ekmeği, umar ha umar umar
Elleri ak, yumuk yumuk, ojeli tırnakları
nerelere gizlesin şu avcun nasırları
Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneye
Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye
Ayağında uzun etek, dalga dalga saçları
Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları
Bir romanda okumuştum buna benzer bir seyi
Cildi parlak kağıt kaplı pahalı bır kıtaptı
Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız
Yine böyle bir durumda tamirci çırağına
Ustama dedim ki bugün giymeyeyim tulumları
Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı
Gelecekti bugün geri arabayı almaya
O romandaki hayali belki gerçek yapmaya
Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri kapıdan
Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan
Arabanın kapısını açtım, açtım girsin içeri
Kalktı hilal kaşları, sordu; kim bu serseri
Çekti gitti arabayla eksozuna boğuldum
Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum
Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları
işçisin sen, işçi kal giy dedi tulumları
bursaspor un avrupa kupalarındaki başarızlığına üzülmediğini, hatta keyifle dalga geçtiğini ifade etmiş yazar. komik bir arkadaş, bakalım daha neler saçmalayacak!