zaman gazetesinin en sert köşe yazarı, resmen lafı gediğine koyar, ahmet turan alkan'ın sert versiyonu, düşündüğünü çekinmeden söyler. abd ile ilgili de sürekli satır aralarında ayar verir, helal olsundur.
--spoiler--
"Cumhuriyet Gazetesi, Gizli Amerikancıdır" diye yazarken fantezi yapmıyoruz: Cumhuriyet'in azılı ve ebedi Menderes düşmanı olmasının "Türkiye'nin Derin Büyük Sırları" ile bağlantılı bir temeli var. Bir süredir "Mumcu Suikastı'nın ya da gazetelerinin bombalanması olayının perde arkası aydınlatılırsa Cumhuriyet hakikatle yüzleşmeye hazır mı?" diye boşuna sormuyorum...
Sahi, mahkeme geçen hafta karar verdi: Cumhuriyet Gazetesi'ne Mayıs 2006'da atılan üç bombanın kaynağı araştırılmayacakmış! "Bombaların 'Ordu Malı' olduğu ortaya çıktığında Cumhuriyet bunu görmezden gelmişti."
--spoiler--
ahmet turan alkan'la ne dünya görüşü nede üslubu benzer. akp iktidar olduktan sonra ideolojisinide yitirmiştir. sağcı olmayı, müslüman olmayı sadece akpyi savunmak ve cumhurbaşkanını eleştirmek olduğunu sanıyor.
yazarlığında iki safha var akp öncesi ve akp sonrası. amerikadan ilk geldiği yıllar bence daha başarılıydı.
çok enteresan şeyler söylemiş kişi. mesela "kuzey ırak türkiye'ye bağlanacak" demiş, sadece bu değil. daha bir sürü var. şunu da söyleyeyim, tamer korkmaz ne söylediyse çıkmıştır.
yazılarında chp'den "ce-ha-pes" olarak bahseden yazar, haksız da sayılmaz...
akp den de "adaleti kaldırma partisi" olarak bahsetmesini bekliyoruz umutla...
geçen sene, mart 2008'de türk birliği açıklanacak dedi, daha mart bile olmadı açıklandı.
yine geçen sene, abdullah gül'ün cumhurbaşkanlığı için adı bile anılmazken "abbdullah gül cumhurbaşkanı olacak" dedi, oldu. 367 tezleri falan çıktı, "geçin bunları sonuçta abdullah gül cumhurbaşkanı olacaktır" dedi, hakikaten dediği gibi de oldu.
şimdi de diyor ki:
1- "türkiye eyalet sistemine geçecek"*
2- "kuzey ırak, türkiye'nin bir eyaleti olacak"**
bu iki şey için tarih vermiyor ama... onu da belirteyim. genelde söylediği ya da iddia ettiği şeylerin tarihlerini de verir tamer korkmaz. bu iki şey için tarih vermediğine göre yapılması için bayağı bir sürenin geçmesi gerekecek demektir diye düşünüyorum...
bugüne kadar ne dediyse çıktığına şahit olduğum tamer korkmaz'ın bu son söylemleri de gerçekleşirse gidip elini-ayağını öpeceğim.
ismet ünönünün yazısının devamına bakacak olur isek magazin basını gibi olayın makaslanıp işlerine gelen kısmını yazdıklarını göreceğiz!!!:
"[...]geriye doğru hicret eden bir kafileye rastladım. kağnı arabaları, subaylar ve aileleri bursa istikametinden geliyorlardı. kafilede halktan da kimseler vardı. ilerlemekte olan düşmandan kaçtıkları belliydi. hem yürüyor, hem söyleniyor hem de mırıldanıyorlardı. kulak verdim, "ne olacak, ne yapacağız, nedir bu başımıza gelenler?" tarzında konuşuyorlardı. kafileyi durdurdum. subayları bir kenara topladım:
"bana bakın" dedim. "içinde bulunduğumuz vaziyeti bilesiniz. bundan başka subay olarak da yerinizi bilmelisiniz. padişah düşmanınızdır. yedi düvel düşmanınızıdr. bir kısım halk sizin yüzünüzden muharebe devam ediyor, zannındadır. her tarafta fesatçılar var. bunlar da düşmanınız sayılır. silahımız yok, adamımız yok, nasıl muharebe edeceğiz diye propagandalar yapılıyor. memleketimizde bundan sonra bir muharebe yapacak olursak, böyle bir muharebeye mecbur kalacaksak, en çok silahlı bulunduğumuz zaman bugündür. şimdi memleketi savunuyoruz ve netice alırız diye ümit ediyoruz. mücadeleyi bıraktık mı, ekmek bıçağı bulamayacaksınız. elinizde ekmek bıçağını bırakmayacaklar. anlıyor musunuz? gün, bugündür. kurtulmak lazım. silahımız bu kadar, siz kağnı arabası ile gidiyorsunuz, ne yapalım? devlet baba bu kadar veriyor."
son döenmin en önemli yazarlarının basındaki bir kaç isimden bir tanesidir, ianılmaz tespitlerin insanıdır, ümit veriyor açıkcası, ülke danıstay saldırısından beri abd kontrolundan çıktı diyor, abd kontrolünden çıktıgı gün cumhuriyet gazetesi "tehlikenin farkında mısınız?" kampanyasına başladı diyor, ilginç, düşününce dogru oldugu anlaşılan, detay ama, çarpıcı tespitlerin insanı.
ahmet hakan -yazar olarak- daha ortalarda yokken 90'lı yılların başından itibaren zaman gazetesinde -gerek haber gerek köşe- yazan, yakınlarda yeni şafak'a geçen ezberbozan.
abd seçimlerinde obama'yı destekleyen, john mccain'den "john mcfelaket" şeklinde baheden yazar.
diğer taraftan abd'deki krizi arapların paralarını çekmelerine bağlıyor:
"Çaktırmıyor gibi dursalar da, Irak'ın işgalinden bugüne kadar geçen süre zarfında Körfez sermayesinin Amerikan piyasalarını hiç görülmedik seviyede terk edişi de "Sam Amca'nın Bütün Adamları"nı depresyona sokmuş vaziyette..."
cümleye "çaktırmıyor gibi dursalar da ..." şeklinde başlaması dikkate değer bir konu.
yeni şafak gazetesinde 9 ve 16 mart tarihlerinde köşesinde hüseyin kıvrıkoğlu ve aytaç yalman hakkında yazdıkları ile hakkında ki düşüncelerimi terse çevirmiş ve oda bazılarının gazıyla kamuoyuna yön vermeye ve yanlış bilgi vermeye başlamıştır. yada bu iki paşaya şirin gözükme çabasındadır.