öğrenci evinde içki şişesi koleksiyonu eksik olmadığından ve mal gibi gidip o posterleri o şişelerin üzerine asarsanız gece şişelerin devrilmesine bile yol açar. kusura bakma barış abi özür diliyorum senden ve eşinden.
gecenin bir yarısı, büyük bir hışımla posteri parçalamanıza sebep olan, fakat sabah kalktığınızda içinizde bir burukluk, bir "keşke yapmasaydım"lık hissi uyandıran berbat ötesi durumdur efendim. * siz siz olun posterlerinizi iyi yapıştırın.
yaşattığı korku sayesinse adamı adrenalin manyağı yapan, bu sayede sabaha kadar uyutmayan, böyle karanlık odada gözüne ışık tututlmuş tavşan gibi mal mal bakmanızı sağlayan durumdur ki o poster binbir küfrün gizli öznesi olur adamı günaha sokar.
haşırt diye düşmesinden sonra bir daha altımıza sıçmamak için üstüste bantlayarak sabitlenirse eğer bu sefer de poster düz durmaz, kabarır ve gecenin karanlığında garip hare hare şekiller oluşturarak iyicene altımıza sıçtırtır. en iyisi o posterin bir küçük boyunu bulun.
-anneeeüüüüeeaaaaaaa, babaaaaaaaeeaaaüüüaaaaa!!!!
+n'oldu oğlum? saat kaç haberin var mı?
-canavarlar atladı üstüme, tecavüz edecekler sandım...
&n'olmuş bey, yine mi poster düşmüş?
küçükken yatağımda tam kafamın üstüne bantladığım minik basketbol potasının gecenin köründe kafama düşmesi ile yaşadığım en güzel yusufları aklıma getiren olaydır.yaşamayan bilemez.. *
Düşmesinden öte, çıkardığı ses sıçırtır önce adamı.''Noluyo lan, bune mına koyim'', falan derken aynı zamanda gecenin kendine has sessizliğinde kalbinizin bir hayli hızlı atmasını sağlar. Sesin poster kaynaklı olduğu öğrenildiğinde ise sakinleşilmeye çalışılır.