acı bir şeydir. insanın yüreğini bir anda ağzına getiren durumdur. sevmişsinizdir,bitmiştir, gitmiştir, artık hiç bir şey ifade etmemesi gereklidir, lakin bir gün bir yerde tesadüf ya karşınıza gelmiş işte .unutulmadığının farkına varırısınız. içiniz acır, özlersiniz, çünkü unuttum demek bile hatırlamaktır.
benden önce söylenmiş sözlerin haklılığına kızdığım oldu zamanında ama inandığımda...
ömrümde her şarkı başka bir kapı açtı ve bu şarkının ardında sen, bu kapının ardındaysa benden önce söylenmiş sözler vardı...
zaten bir anı, hatıra, nesne, kişi vs için unuttum deniliyorsa o unutulmamıştır çünkü unuttum derken insan neyi unuttuğunu hatırlamaktadır.
Unutmayı öğrendim, unutmayı unuttum,
Unutmaya giden unutmayı öğrendim.
Bir yalan hazırladım, ilk başkasından duydum,
Yüzüme susanlardan konuşmayı öğrendim.
o kişiyle karşılaşmakla olabilir. yaranın üzerindeki hiç düşmeyen kabuğun bir ucu kalkar, kanamaya ve yanmaya başlar. birkaç gün içinde yeniden kabuk tutar orası. karşılaşmaktan kaçınılmalı. gerçekten iyi bir şey değil.
ne kötü ne illet ne berbat kahrolasıca bir histir bu. unutmaya çalışmakla unutulmak arasında gel gitler yaşanır. aklın en ücra köşesine sığınma hakkı isteyen bir mültciyi barındırır gibi saklarsınız. zamanın zaman aşıma uğraması gerekir yinede izi kalır cümlelerin. unuttum demek bile hatırlamaktır ya aksini düşünmek kalbinizi yorar acıtır ruhunuzu erişemez ulaşamaz bağlanamazsınız ya körü körüne işte öyle boşlukta sallı durur her duygu kaldırıp atasınız gelir yine olmaz yine olmaz her nasılsın sorusuna iyiyim ben denir koskoca bir yalanla birlikte.*
ilişki bitmiştir. bir süre aşk acısı çektikten sonra artık hayata tekrar gözlerini açmışsındır. güler eğlenir gününü gün edersin. yeni insanlar, yeni ortamlar hatta yeni tenlere yelken açmışsındır. soranlara ise “unuttum yea, gelse dönmem geri asla” dersin. her şey gayet yolundadır. gezip tozarsın sevişirsin eğlenirsin. sonra hiç beklemediğin bir anda bir şey olur. o gelmemiştir sana geri ama hissedersin onu. durgunlaşır, herkesten uzaklaşırsın. konuşmayı sevdiğin insanların, sevişmeyi sevdiğin insanın yüzüne bakmazsın. tadın tuzun kalmamıştır.
ve aslında unutamadığının sadece kendini kandırdığının farkına varırsın.
maalesef hiç kimse tamamen unutulmuyor. alışıyorsun her şeye. yokluğuna, hissettirdiği acıya vs. teşekkürler.
"Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür"
insan hafızasının eksikliği unutkanlığıdır ve Unutkanlık insan halidir. insan hafızası unutkanlık hastasıdır. insanın yaşamını devam ettirebilmesi için bu şart. Fakat arada bazı şeyler hatırlanır yine de. Çok üstüne düşüp kendini zorlamadıkça bu olası yaşanan durum kişiyi çok da üzmez. Zamanla alışıyor insan. Ateşler kor olur, kül olur. Yeter ki elinle ateşe odun atma. Bundan başkasını sevemem dersin, gün gelir bi bakmışsın aklına bile gelmez.
Bunun daha kötü versiyonu da vardır. Tam unuttum dersiniz, tüm şerefsizliğiyle karşınıza çıkar ve kendini hatırlatır.
Ne gerek var böyle şerefsizliklere?