iş yerinde bir konuya tam konsantre olmuşken odaya giren başka birinin kel alaka bir soru sorarak cevabı alana kadar başınızda bekleyip kurbağa gibi bakmasıdır.
bende bazen olan bir his. sıkılganlık veya umursamazlık değil. her an olabiliyor bir neden gerekmiyor. çok mutlu veya mutsuz olduğumu tam olarak ayırt edemediğimden kaynaklı bir his, arafta kalmışlık hissi.
lise zamanındayken hoşlandığınız kıza karşı ilgi gösterdiğinizi kızın anlamış olmasına rağmen sizin kalkıp ta bir türlü evet senden hoşlanıyorum diyememenizdir. her tenefüs boyunca kızın etrafında dolanacağım diye en iyi arkadaşınızı bile satarsınız fakat yengeç burcu iseniz bir de asla tam olarak duygularınızı hiçbir zaman ifade edemiyeceksinizsdir.
terkedildiğiniz an ve tam o anda oluşan "bundan sonra ne olacak peki? " hissi, bir de bu hissi de duyup terkedilmeyi kabullendikten sonraki ilk mallık hissi.
insanın uykuya henuz geçtigi bir anda birden yatakta titremesi, vücudunu attırması ne bileyim cin çarpmışa donmesi ifadesi güç hislere örnek verilebilir.
hatta bu tür hislerin büyük bölümünü uyku ve rüya parsellemiştir. rüyaya geçiş anında bir boşluktan düşüyormuş gibi, nasıl ifade etmeli, merdivenlerden kayarcasına süzülüyormuş gibi olup da uyanmak da bilincin pek açık olmadıgı anlarda tanık edilen bir deneyim oldugundan açıklaması güç hislerdendir. insanların bu konuda fikir ve cümle birligine vardıkları yegane nokta, ezeli karabasan olgusu olsa gerek.