farklı ülkelerin demokrasisi benimsetilerek ithal edilen yasaların hiçbiri bağımsız bir ülke tanımına uygun değildir. öyle ki tam bağımsızlık olması için ülke topraklarında yaşayan bir değil, birçok ulusun hakları, tekbir bayrağın altında bir ulusun gölgesinde gerçekleşmesi'de imkansızdır. cumhuriyet'in kurulduğu dönemde ulusların bağımsızlığından çok, bir ulusun bağımlılığına göre kurulması türkiye'de bağımsızlığın anlamını bi'şekilde özetliyor. velâkin verilen sözlerin hiçbiri de tutulmadığından hala devam eden kaos'un yarattığı trajik olaylar bağımsızlığın tanımını'da alt üst etmektedir. batıdan ve emperyalist güçlerden ithal edilen kültürü, baskıyla yaşatmaya çalışanların, şimdilerde bağımsızlıktan söz etmeleri hem ironi ve geçmişte yapılan yanlışların bugün için vahametini de gözler önüne sermektedir.
siyasilerin kafasının bir türlü basmadığı ve bir delikanlının çıkıp da gerçekleştiremediği ütopyadır. peki neden gerçekleştirilmez ?
çünkü denenirse hemen adamı iktidardan uzaklaştırırlar, hemen vururlar, hemen ekonomiyi çökertirler...
asıl mesele şu ;
çık vatandaşın karşısına ! de ki tam bağımsız bir türkiye hayalim var benim ! ama kolay olmayacak, zor olacak, engellemeye çalışacaklar, belki ekonomi bir süre kötü gidecek belki dışarıdan saldırılar artacak ama ben şeffaf bir yönetim sergileyeceğim... benimle misiniz değil misiniz ?
ondan sonra ver emirlerini ;
* hayvancılık
* tarım
* teknoloji
* silah
* madenler
* petrol vs.
bir süre tökezleriz ama içimizdeki hainleri yokettikten sonra tam bağımsız bir türkiye kurarız ! hiç birşey bu kadar basit olmaz kabul ediyorum ama zorluk çekmeden bu işler kolay olmaz ! eğer varsa bu özleminiz zorluk çekeceksiniz...
Hitler bile savaş döneminde emir vererek dünyanın o güne kadar görmediği silahları ve teknolojiyi ürettirdi mühendislerine... demek ki neymiş bir emire bakıyor bu işler !
günümüzde uluslararası ilişkiler , ekonominin globalleşmesi ve ülke içi birliğin olmamamsından kaynaklı uzun bir süre daha sadece bir hayal olarak kalacak temennidir.
yitirilen bir değerdir. avuç içimizden kayıp gitmiştir 1950 lerde. sadece bağımsızlığı değil, halkın kendine olan inancı, dünyayı yaratan ellerinin bu kara kaderide değiştirebileceği gerçeği sandıklara kaldırılmıştır. korku hayatı çekirdeğine kadar örgütlemiştir. oysaki bu gün etek öpmekten dudağı aşınan, aşağılanan, horgörülen bu toplum, bu cumhuriyetin tek başınakurucu unsuru ve mimarıdır. neyse umudu bari yitirmeyelim. güneş nasıl olsa doğudan yine yükselecektir bir gün.
400 milyar dolar borçun olsun bankalarının %60 yabanci sermayenin olsun sonra git laiklik mitingine tam bagimsiz türkiye diye imf politakalarini dayatan partilere oy ver .****
ekim 1968'de süleyman egenin de dediği gibi:" bizim savaşımız, proletaryanın milli burjuvaziye ve kapitalizme karşı yürüttüğü sosyalist devrim; emperyalizme ve feodalizme karşı bağımzılık ve demokrasi savaşımıdır. Ülkemizi emperyalizmin ve işbirlikçilerinin sömürüsünden ve baskısından kurtararak tam bağımsız; ağalığın sömürüsünden ve baskısından ve her türlü feodal ilişkilerden kurtararak tam demokratik bir ülke kurma savaşımıdır."
güneşli güzel günlere..
Yaşasın tam bağımsız, gerçekten demokratik Türkiye! Yaşasın işçiler! Kahrolsun Amerika! kahrolsun sömürge devletleri! ve bizi içten yıpratan kan emici yarasalar!
yaşamalıyız ve yaşatmalıyız ve güzel geleceğe inanmalıyız.
önce güçlü bir ekonomi gerektiren kavramdır. ne ilginçtir ki, güçlü ekonomi için de sermaye gerekmektedir. türkiyedeki
sermaye birikimi ise yetersizdir. bunun için yabancı sermayeye ihyiyaç duyulmaktadır. yabancı sermaye ülkeye girip yatırım yapınca da tam bağımsızlık sorgulanmaktadır.
aklım ermeye başladığından beri hayallerimi süsleyen ama zamane gençliğine baktıkça umutlarımı yitirdiğim,günümüzde ise,iktidar olması halinde bu hayali gerçekleştirebilecek tek siyasi partinin işçi partisi olduğuna inandığım hadise..
sanki gerçeği göremiyormuşlarcasına mitinglerde saha sola ip fırlatanların ağzında sakız olan cümledir.1923'ten beri bağımsız bir ülkede yaşadığını düşünen bir insan olarak ne özlem ne de bir bıkkınlık hissediyorum.sadece onu*koruma iç güdüsünden gelen bir cesaret bulunmakta.saygılar.
