bu dürtüden açığa çıkan davranışlar ortaçağda sıktır. kutlamalardaki idam ve işkenceler buna örnektir. hatta alacaklının borçlunun bir uzvunu kesebilmesine kadar hukuk sistemine bile girmiştir.
günümüzde ise medenileşmeyle birlikte toplum tarafından kabul görmemeye başladı bu uygulamalar. dışsallaştırılma dışa vurma engellenmişti. bu da talyonik dürtünün içselleştirilmesine sebep olmuştur.
freuda göre içselleştirilen saldırganlık , geldiği yere yani egoya geri yönlendirilmiştir. eskiden kendini süperego şeklinde egoya söz geçiren , şimdi vicdan biçimine girerek egoya karşı yine aynı sert saldırganlığı harekete geçirmek isteyen ego bölümğyle harekete geçmiştir.
bu sayede vicdan, suçluluk, ödev , kanunlar, din ve ahlakın artan etkisi ortaya çıkmıştır.
normal ve sağlıklı gelişim için talyonik dürtü kontrol altında ve baskı altında olmalıdır. yani aynı medeniyetlerin geçirdiği aşamalar gibi kişi de aşamaları geçirmelidir.
eğer bu olursa süperego ergenlik boyunca ebeveynlerin içe yansıtılmış olan imagolarından kurtulabilir. bu durumda ruhsal yapı serbest kalır ve kişisel ahlak tasarımlarına başlayabilir.
eğer çocuklukta çok fazla incinme ve acı çekme olmazsa , çocuğun ebeveynden intikam alma hşssi ve talyonik dürtüsünün üstesinden gelinecektir.
çocuklara ilgisiz ve kötü davranarak nasıl vicdan ve ahlak değerlerini tehlikeye attığımızı kısmi olarak açıklayan dürtüdür.
(bkz: borderline kişilik bozukluğu)
borderline çocuğu yaşadığı duygusal yoksunluk, ve acılara karşı koymakta aciz hisseder. ebeveynlerinin kendi çaresizlik ve bağımlılığını istismar etmelerini bir işkence olarak algılar.
ihtiyaç ve korku duymasından dolayı incinme ve öfkesini anlatamayan çocuk* , bunu içselleştirerek yenmeye çalışır. talyonik dürtüyü normal çocuklardaki gibi denetim altına alınamaz, uyumlu davranış geliştirmesi için ve rahatlama için serbest bırakılamaz. boşaltılamaz. o da öfkeyi sahip olduklarını tahrip ederek, ebeveynlerinden intikam fantazileri kurarak boşaltır.
içten içe şunları söyler
-bu acının kabulüne bir daha asla izin verme
-yeterince büyüdüğün zaman bu acının gerçek/hayali suçlularına borcunu öde.
bu çocuk büyüdüğünde geçmişi, sadece bu sefer aksi sonuç verecek şekilde oynamak ister. artık zayıf aciz ve pasif değil güçlüdür, etkindir ve travma için cezalandırmayı suçlulara bölüştürüp geçmişi yok eder. bunu yaparken gelecek ve uzun süreli amaçlara bakmaz, sadece acil rahatlama arar.