takıntı özellikle kendini aşkda gösterir. mesela ilk sevdiğiniz kızdan başka birini sevemeyecekmişsiniz gibi gelir ama çevreniz genişledikçe böyle olmadığını anlayabilirsiniz.
Hayattaki en büyük dezavantajım uyku uyuyamıyorum bunun yüzünden hayattan zevk alamıyorum bok gibi hayat yaşatıyor hele hele sınav haftası asla çekilmez oluyor. Sanırım birkaç seneye kalmaz delirmeme sebep olur.
Yoğunlaştığım herneyse içinden çıkamaz hale geliyorum çektikçe çekiyor bataklık gibi şayet kenara bırakıp başka bir yöne yönelebilirsem kurtulabiliyorum. Bu iyi tarafı.
(bkz: saplantı)
Ben de de bir sorun olarak var, bir kimseye kafayı taktı mı hakkında onlarca başlık açabiliyorum en basitinden. *
Tabi bu işin şaka boyutu, mesela ilkokuldan beri telafuzu zor, farklı/aykırı bulduğum bir isme sahip olmamı çok sorun ederdim ve normal bir isim koymadıkları için ailemle çatıştım durdum. ismimi sevmemem yüzünden çocukluğum ve ergenliğim faciaydı, ne yaşadığımı ben bilirim.
Üniversiteye başladığımda artık sesli yoklama yok, üniversitede herkese kendimi günlük hayatta kullandığım ve ileride kimliğime yazdırmayı düşündüğüm sadeleştirilmiş ismimle tanıtabilirim diye rahat bir nefes almıştım. Artık seneye ekonomik özgürlüğümü ele alınca ismimi birkaç harfini kaldırarak sadeleştirteceğim, yani en az 15 yıldır yapmak istediğim hayalimi gerçekleştirerek huzur bulacağım inşallah.
kişinin kafasında sürekli düşündüğü şeye denilebilen şeydir. takıntılarımızı bir psikolog yardımıyla çözmeli ya da bu sorunumuzu memnuniyetle kabullenmeliyiz. aksi takdirde depresyona girebiliriz. nasıl istiyorsak öyle yaşamalıyız.
takıntıyı övmek gibi olmasın ama bazı başarı durumlarını gözlemleyince herhangi bir şeye karşı takıntı edinildiği için başarı getirdiği görülebiliyor. yüzeysel insanların takıntıyla falan hiç problem yaşamadığı kanaatindeyim.