duygularına hakim olamayan futbolcudur. ruhuyla oynamak dedikleri bu işte.
6-1 real madrid'e yenilince göz yaşlarını silen melo gibi muslera gibi, istiklal marşında ağlayan tugay kerimoğlu gibi, elendikten sonra ağlayan james rodriguez gibi, 2010 da ellerinin arasından kupayı ispanya'ya kaptıran italyanın başbakanı adamın dibi pirlo gibi.. bunlar kolay şeyler değil.
futbolculuk profesyonellik istediği halde futbolcunun makine olamayacağının, duygularıyla işini birbirine karıştırdığının göstergesi olan davranıştır. bir futbolcunun oyununa duygularını gerektiği kadar karıştırması daha başarılı olmasını sağlar aşırı karıştırması ise başarısını engeller.