'ye kürküm ye' mantığının mahkemelerde de geçerli olduğunu zanneden, yargıcın, düzgün giyinen kişilerin asla suç işlemeyeceğine dair sarsılmaz bir kanaate ya da önyargıya sahip olduğunu düşünen iyimser sanıktır. duruşmadan hemen önce saç-sakal traşı olanlarına, iddianame okunurken hiç üzerine alınmayıp, 'allahallah, ne kötü insanlar var dünyada! ' edasıyla şaşkın şaşkın etrafına bakınanlarına da türk mahkemelerinde bolca rastlanmaktadır.
avukatların; duruşmaya adam kılığında gel, sakal traşını ol, boynunu da 45 derecelik açıyla sağa yatır şeklindeki duruşma öncesi telkinlerinden kaynaklanan durum. ( bi boka yaradığı bugüne kadar görülmemiştir. kürsüdeki hakimde bırakacağı en büyük etki; bak bak sen şu yavşağa. piyer kardini çekmiş gelmiş. ulen geçen bizim odacı anlatıyodu, hatemoğlunda da kampanya varmış. öğle arası gideyimde bi bakayım şeklindedir.)
- sanığın neticeten 18 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına..
- sayın başkan, çok ciddi bi hata yapıyosunuz..
- ne hatası evladım..
- takım elbise indirimi yapmayı unuttunuz..
- ne takım elbisesi..
- bizim koğuştaki arkadaşlar takım giyersen daha az ceza alırsın dediydi..
- saf mısın evladım sen.. yok öyle bi şey..
- peki ya kravat.. onunda mı bi rolü yok..
- yok tabi.. ne alakası var...
- o zaman müsaadenizle.. kusura bakmayın..
- dur evladım naapıyosun.. duruşma salonunda soyunulur mu..