hiç tanımadığım adamlara acıyabiliyorum,
onlara yardım etmek için kendimi heba edebiliyorum sözlük,
neden böyleyim diye kendi kendime de çok düşünüyorum, belki maddi konulardan zorluk yaşattırıyor ama manevi olarak çok mutlu ediyor...
lise yıllarımızda bir ingilizce öğretmenimiz vardı, öğrettiği ingilizceden daha çok aklımda kalan
onun okula bisikletle gidip gelmesi ve kumaş pantolonuna kot kemeri takması olmuştur..
şimdi yine gözümde canlandı o adam,
o öğretmenle ilgili yapılan espirilere hiç bir zaman gülemedim,
dalga geçilmeyi haketmiyordu ama acıyordum ona,
adam ders anlatıyordu ben içten içe acı çekiyordum derste yani öyle böyle değil...
o ders anlattıkça ben onun hakkında, senaryo yazıyordum..
büyük ihtimal yalnız yaşıyordu, hem spor olsun hemde masrafsız olsun diye bisiklete biniyordu,
yani bunda ne vardı gayet mantıklı bir şey yaptığı,
belli ki tasarrufa önem veren birisiydi, belki de bakmakla yükümlü olduğu kişiler için maaşını idareli kullanmalıydı,
bazen sınıfımızdaki arkadaşlarımız öğretmenin duyabileceği şekilde dalga geçiyorlardı,
duymamazlıktan geliyordu,
bir öğretmenler gününde kumaş pantolon kemeri hediye etmiştim, gizlice verdim kimse görmesin diye,
başka da bir öğretmenime hediye almadım eğitim hayatım boyunca...