bunun bir de şehir efsanesi versiyonu vardır. kısa kısa anlatayım;
adamın biri taksiye biner. taksiciye "ben azrailim, senin canını almaya geldim." der. taksici inanmaz tabi. adam "200 metre ilerde biri arabayı durduracak, onu al" der. taksici yoluna devam eder. hakikatten de 200 metre ilerde biri arabayı durdurur, taksici çok şaşırır ama bozuntuya vermeden adamı alır.
t=taksici
a=ben azrailim diyen adam
y=yeni binen adam
t: ne tarafa kardeş?
y: x e gidicem abi.
t: bu arkadaki arkadaş da çok şakacı bana azrail olduğunu söylüyor.
y: hangi adam abi?
a: beni senden başkası göremez, vaktin doluyor, in arabadan son namazını kıl.
taksici korkmuş bir şekilde aşağı iner, başlar namazını kılmaya. yeni gelen eleman da direksiyona geçer, basar gaza. bu planla iki suç ortağı, taksicinin arabayı uçururlar.
-adın ne senin
-kemal
-ben kemal adında bir peygamber göndermedim, in lan aşşağa der veya tamam abi buyur nereye gitmek istiyorsan oraya götüreyim, hiraya mı? diye de sorabilir.
dönem itibariyle "peygamber soyundan olma" sıfatını almak sümüklü abilerimiz için bile çok kolay olduğundan yapılması pek absürt kaçmayacak olan eylem..