"taksit"le karıştırılmaması gerekir. Taksirli suç, failin tedbirli ve öngörülü davranmaması, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi halinde söz konusu olur. ölü sayısı birden fazla olduğunda yargılama ağır ceza mahkemeleri tarafından yerine getirilir.
şu aralar covid-19 nedeniyle yapılanlar kadar yapılmayanlar da birgün bu olağanüstü koşullar durulduğunda taksirle ölüme sebebiyet verme davalarına konu olabilir.
kimler nelerden sorumlu tutulacak, kimler kendilerini savunurken "ben sadece emirleri yerine getirdim" diyecek ve kimler mevkileri veya konumları gereği sorumluluktan kaçamayacak, bunlar karmaşık meseleler. elbette hukuk sisteminin kimin emrinde olduğu yani ne kadar bağımsız olup olmadığı da cezaların kimlere ne kadar patlayacağını belirler. ancak her şekilde "kamu vicdanı" denen ve adalet duygusu ile birebir ilişkili bir makam var. kamunun vicdanı belki resmi bir makam olmayabilir, ama kendince bir yargılama yapıp hüküm vereceği kesindir.
insanlar eğer tanıdıklarını ve yakınlarını önlenebilir veya engellenebilir sebeplerle kaybederse bir sorumlu bulmak ister. ya da bu kayıplar yaşandığında sorumlu olması gereken makamların neler yapıp yapmadığını, ne gibi tedbirlerin alınıp alınmadığını bilmek ister.
