geçen bi iş için okuldan çıktım, 4. levent'e gideceğim ama acelem var. taksiye bineyim dedim ama kabataş'tan 4. levent'e ne yazar bilmiyorum. neyse çevirdim bi taksi, şöföre dedim işte gideceğim yeri, "kaça götürürsün?" diye sordum. adamın cevabı: "taksimetre ne yazarsa". "ne yazar?" dedim "taksimetre bilir" dedi. "tahminen söyle" dedim, "valla taksimetre..." diyecek gibi oldu, "lan taksimetre taksimetre, başka laf bilmiyon mu sen. bu alet kendini denize at dese gidip atacan mı" deyip kapıyı çarptım. ayarı alan şöför de bastı gaza, aynen topuk tabi.
böyle bir şey var mı yaa...
ben de fünikülerle taksim'e çıkıp, metroyla 4. levent'e geçtim o sinirle.