toplantı dışında gitmediğim, gittiğimde de kaçmaya yer aradığım istanbul'un en nalet yerlerinden biridir. buraya gidip keyif alanları da sahiden anlamıyorum, "oh canlılık ne güzel insanlar var"dan çıktı artık konu. Orada her şey ve herkes var, bak her şey diyorum. tam olarak baş ağrısı. bu genç yaşımda ben mi ruhumu teslim ediyorum da abartıyorum yoksa herkes keyif mi alıyor sahiden anlamıyorum.
her gece olayların bitmediği, ülkenin tüm pis insanlarının ara sokaklarında olduğu, istiklalin sadece görünen yüz olduğu semt. ciddi diyorum ara sokakları tam outlast oyunu gibidir bence. bir yandan fuhuş, bir yandan silahlar, bir yandan ne olduğu belirsiz psikopatlar.
Ustteki adam hakli. Hatta gece ucte bir bunlarin turku barlari bur de bunlarin apaci gece klupleri ha bir de pavyon kivami daki herleri kaliyor alayinin isletmecisi bunlardan ya da haracini oduyor gibi geliyor. Orgut harac keamez fatura keser sozu de taksimden cikmis olabilir. Neyse aminyum orgut isinden pek anlamam da uyusturucudan anlarim. Istabul un her yeribdeki uyusturucu piyasasi bunlarin adeta tekelinde. Ulkucu mafyaciklar bile bunlarla calismaya mecbur. Anca kucum tuccar esine dostuna yetecek kadarini gemiylr kaciriyor. Nerden geciriyorlar.inanin bilmiyorum bilsem aninda gider polise anlatirim ama tahminim sinirdan geciriyorlar irak suriye vs. Zaten tum baronlar kaostan beslenir amk. Neyse bu kadar cpk mal piyasaya nasil servis ediliyor bu muhim bi konu? Tamami da bunlatin tekelinde. Burda da orgut derin devlet yabanci istihbahrat teskilatlari ve mafya iskisi cikiyor ortaya. cunku bu adamlar sokaga ne surerse o satiliyor bir ara ot vardi sonra bir donem sadece.kubar geldi o ara ot geri dondu taş devro basladi tabi tum bunlar beyaz furyasi bittikten sonra oluyor sonra bir baktin bonzoai getirmisler ha bak bu aadece orhut isi degil bu tucvar isi cunku bir ara yasak degildi bonzai yani kayitlarda yoktu bile lan boyle bir sey. Bugun hala bonxainin modasi gecmedi. Bir senedir pem bir salon erkegi oldugum icin sokaga inemiyorum fakat eminim ki hala sokamlari bok goturuyor. Ha gelelim taksim e bul ulkde 68 i mirasi cumhjriyet cocuklarina degil kürt hareketine kaldi. kurtlet ne zaman ayaklanacak olsa okmeydani bile karismadan sinayli taksimden geliyor. Polis de tomalarla taksimde nobette hala. Her sey tunc erden yakar denen adamin basjnin altindan cikti hangi guce hizmet etti bilinmez ama olayi cevreci bir hareketle baslatti ekmegini kurt hareketi yedi sonra polis onu karakola alinca bir anda degisti geziye ugramadi bile. Adamin evide taksimde glash tv binasinin dibinde. urim de geziyi birakmam hayatimi koydum buraya diye insanlari yikan adam bule geziyi satti. Oyle sosyal medyadan yasasin gezi demekle olmuyor hayat sokakta inin bir sokaga daha neler var goreceksiniz. nryse dagitmiyorum konuyu taksim gece guhus batagi polis bunlara bir halt demiyor. Ayrica beni misafir taksim karakolu polislerine selam ederim. Polis de bir noktada hakli bu orospularin pezevenkleri belli çark belli ayni terane donuyor. Yine bu orgutculerinin haracini aldigi barlarsa erkekler yirmilere gaylere satiliyor dahasi da var sudan ucuz ot satan bebeler var. konu taksim olmazsa silah satisiyla da ilgili bir yazi dosersim. Neyse taksim orgazimdir.
Haftasonunu geçirdiğim, hayran kaldığım ve ordan gitmek istemediğim yer.
Kalabalık ilk kez rahatsız etmedi beni. O kadar rahat, özgür bir ortam ki. Ne kimse kimseye karışıyo ne bakışlarıyla rahatsız ediyo. O kadar farklı milletten insanlar var ki büyülenmemek elde değil.
Hele o dükkanları, her köşe başında denk gelinen sokak sanatçıları. inanılmaz bi büyüsü var.
Eğer bi yerde yaşama hayali kuracak olursam ora istisnasız taksim olurdu.
istanbul da özlediğim tek yer. Hayatın içinde olmak için istiklalde yürümek, Asmalıda bir şeyler içmek. Güzel yerdir Taksim, keyifli zamanlarım, anılarım.
yanlış hatırlamıyorsam hakan günday'ın piç isimli kitabında taksim'le ilgili bir aklı yürütme vardı. aşağı yukarı şöyle bir şeydi: "buraya neden taksim denir? çünkü insanların payına düşen acı, sevgi, seks, uyuşturucu hep buradan pay edilir..." gayet mantıklı aslında.
Fransada içinden tır geçebilen kanalizasyonlar yapmışlar ki hem ne kadar yağsa da sel basmasın, hem de bi kablo döşeneceğinde su borusu falan döşeneceğinde o güzelim asfaltı zırt pırt kazmasınlar.
Ama bizde öyle mi? Yok efendim çok maliyetli. E yeni kurulan gelişmekte olan şehirlere başla o sistemi? Uçak fabrikasnı maliyetli deyip kapatan, milli arabasının deposuna benzin koymayı unutan ülkeden ne beklentiniz olur ki?
ülkenin belediyecilik anlayışını birkez daha yansıtmıştır.dindar,kemalist,liberal farketmez hepsi aynıdır.bütün büyük şehirler biraz fazla yağmur yağdığında batar.büyükler bu halde olunca küçükler elbette batar.
istanbulun en çok gezilen yerlerinden biridir. çeşitli olaylara da ev sahipliği yapmıştır. travestilerin de yoğun olarak faaliyet gösterdiği söylenebilir.
