yapılandırma çalışması dedikleri betonlaştırmaymış meğerse. neyse benden yana sıkıntı yok. ama;
1) o düzleştirdiğin betonda her akşam belli bir saatten sonra 10 tane tezgahta köfteci, onlarca meyva satan, çorap don satan, mısır, kestane satan bir nevi eminönü meydanına dönen esnaf takımı var artık.
2) ee sen az ilerde meydanda kirasını ödeyerek döner satan esnafını sikmiş olmuyor musun?
3) istiklal caddesinde milyarlarca kira vererek çorap kıyafet satan mağazalarının önünü kesmiyor musun?
4) çok yakındır; o esnaf sana kazan kaldıracak. işte o zaman seni görecem.
Adının, arap meydanı diye değiştirilmesinden ürkülen yer.
Artık türk yok, kulağınıza çalınan türkçe bi kelime yok.
Yılların taksim meydanını, o büyülü ve uygar meydanı, bu halde görmek sahiden üzücü.
eskiden dünyanın merkeziydi, şimdi oldu yeni halep. her yer suriyeli kürt ve arap dolu. rte resmen gezi parkı'nın intikamını aldı. içine öyle bir sıçtı ki tüm ahâlisi ya beşiktaş ya kadıköy'e kaçtı. eh ama yanılıp yakılıp büyükşehir belediyesini ya da genel seçimleri kaybederler. o zaman eski, güzel günlerine döner.
Taksim semti ve meydanı adını, eskiden Galata-Beyoğlu suyunun taksim edildiği, Taksim Maksemi'nden almıştır. 1730'lü yıllarda Boğaziçi kıyısında artan yerleşim nedeniyle ortaya çıkan su sorununa çözüm için yapılan makseme kanallarla getirilen su, buradan çeşitli yönlere taksim ediliyordu. Suyun taksimi yıllar içinde meydan ve çevresine de adını verdi. Taksim'in meydan olması da Cumhuriyet dönemi sonrasında yaşandı. Taksim Meydanı Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde yeni devletin bir simgesi olarak görüldü. Cumhuriyet Anıtı çevresinde yapılan törenler ulusal övünç tabloları olarak yansıdı. *