koyuyor insana, herkes gibi dolaşmak istiyor bazen insan, o nezih kafelerden birine oturup garson kızlarla sevişmek... çok mu şey istiyorum ki?
dolaşamıyorum!
ne zaman taksim'e ayak bassam bir yandan kameralar, bir yandan tinerciler, bir yandan halkımın insanları sarıyor dört bir yanımı. resim çekilmek isteyenler, para isteyenler, dertlerini anlatanlar, boğuluyorum azizim, boğuluyorum.
bazen normal bir vatandaş gibi yürümek istiyorum bende, yere balgam atıp topuğumla silmek istiyorum, izmaritin üstünde umarsızca zıplayıp, ara sokaklara işemek istiyorum.
adım başı karşınıza çıkan anketörlerlerle, green peacecilerle, engelli gazetesi satıcılarıyla karşı karşıya gelmemek için yalnızca yere bakmak suretiyle, o anda bir şey dinlemiyor olsanız dahi kulağınızda kulaklıkla zik zaklar çizerek dolaşmanızdır.
bunların sayısı istiklalde 5 katına çıkacaktır tabi.