içki yasağını
thy grevlerini
reyhanlıyı
uludereyi
ağaçların kesilmesini
zamları(fiyat güncellemesi)
başbakanı
sistemi
milli değerlerin yok edilmesini
türk bayrağı açmanın yasak olmasını
öpüşmenin yasak olmasını
suriyeyi düşman gibi gösterip abdye uşaklık yapmayı
din tüccarlığını
yayın yasaklarını
gazetecilerin tutuklanmasını
askerlerin tutuklanmasını
yukardakilerin hepsini protesto eden insanlardır. umarım vermeye çalıştıkları mesaj algılanır diyeceğim de ne mal insanlar var. anlaşılmaz.
edit: şükürler olsun ki bu başlıktaki ilk entrye sahip olma onurunu yaşadım. ordaki herkese selam olsun. bu tarihi direnişe hem sanal ortamda hem de fiziksel olarak destek verdiğim için gurur duyuyorum.
birazda ben artırayım. on bin kişilerdir. yani istanbul un 1300 de 1 idir. sayıları çok fazladır. 13 milyonun kalpleridir. sözcüleridir. yaşasınlardır.
ideal bir insan beynine sahip olan bir bireyin bile katılabileceği eylemdir. yani öyle yüksek iq falan gerekmiyor inanın.
"Gerçekleri ortaya koyan sözler, dinleyen herkes için büyük anlam taşıyan sözlerdir ve gerçek şu ki bu ülkede yolunda gitmeyen bir şeyler var: Zulüm ve adaletsizlik, hoşgörüsüzlük ve baskılar... Özgürlüğünüz kısıtlanıyorsa, düşünme ve konuşma hakkınız yoksa, sensörler ve çipler her hareketinizi, her konuşmanızı izliyorsa, sesiniz çıktığı an biber gazı ile susturuluyor iseniz bazı işlerin yolunda gitmediğini söyleyebiliriz. Peki bu nasıl oldu, kimi suçlayalım, evet, elbette diğerlerinden daha fazla sorumlu olan birileri mutlaka var. Ama yinede aynaya baktığınızda suçluluk duyuyorsanız gerçeği öğrenmiş olursunuz. Neden yaptığınızı biliyorum, neden korktuğunuzu da... Kim korkmaz ki? Savaş, terör, biber gazı, hastalıklar, sağduyunuzu ve cesaretinizi kaybetmenize neden olacak çok değişik nedenler ortaya çıkmıştı. Korku içinizi sardı ve o panik halinde bu başkana sarıldınız. Size düzen ve barış vaadetti, karşılığında sessizlik ve emirlere itaat etmenizi istedi. Eğer bir şey görmüyorsanız, bu devletin suçları sizin için bir bilinmezse ve karşı çıkmıyorsanız demek ki cumhuriyetin unutulmasına siz izin verdiniz. Ama sizde benim gördüğümü görüyorsanız, benim gibi hissediyorsanız, sizde benim gibi arıyorsanız, o zaman yanımızda olmanızı istiyoruz. bugün gençliğe hitabenin unutulmadığını, unutulmayacağını, gösterelim..."
bina bina nereye kadar diyen insanlardır.. haklılık payları vardır. ranta karşı çıkmaktadırlar..
ayrıca oturduğu klavyenin başında milletin şerefini ölçen/ölçebilen orospu çocuğunun önde gidenidir. sen kimsin ki bu insanlara şerefsiz diyebilme cüreti gösteriyorsun?