Değişik sıkıntıları içinde barındıran hadisedir. ve bu başlık birkaç maddede ayrı ayrı incelenmelidir.
a) yolcu tek kişi ve taksici ile sohbet etmeyen biri ise; tüm yol boyunca arabanın içerisine bir sessizlik hakimdir. bu sessizliği bozacak tek şey ise yolcunun sağ ve sol ifadeleridir. sadece ağızdan çıkacak bir 'sağ' kelimesi ortamı komutanın askere emir vermesi şekline sokacağı için kişiye sıkıntı yaratır. 'sağa dönelim' şeklinde cümle içerisinde kullanılır, fakat bir sonraki sapakta yeniden söylenmelidir ve aynı cümle papağan gibi tekrar edilmek istenmez. 'sol taraftan gidelim' 'sağdan dönsek iyi olur' 'sol tarafa doğru deplase olalım' sağ taraftan tam dönüş gerçekleştirelim' şeklinde orijinal ifadeler kullanılır.
b) yolcu tek kişi ve taksici ile aşırı muhabbetli ise; bu sefer yol tarifi unutulur ve taksici bir süre sonra iz bulan ve yol koklayan köpekler misali yolu kendisi çıkarır ve gider de gider, bir sağa bir sola döner sonra düz devam eder. farkına varıldığında ise nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde kişi doğru yoldadır. taksici ile daha bir sohbet koyulaşır ve o andan sonra tabii ki taksici evi bilmediği için yol karışır ve taksi ücreti girer.
c) yolcu çok sayıda ve muhabbet dolu ise; yolu tarif edecek kişi kendini önceden belli eder. genellikle ön koltuğa oturan cengaverdir ve arkadaki konuşmalara sadece bir iki gülümseme ve laf atma ile katılır. genel anlamda taksici ile kader birliğine varmış bir görüntü ile taksiciyle bir iki laf ederek yolu tarif eder. kendinden emin ve kesin net ifadeler ile sağ-sol terimleri kullanılır, ayrıca betimlemeler de üst seviyededir 'soldaki mavi arabanın çaprazındaki kırmızı başlıklı kızın on saniye sonra bulunacağı noktadan döneceğiz' şeklinde. gidilecek yere varıldığında taksiciye asker arkadaşı kader dostu kişiye samimi bir eywallah ile vakur bir eda takınılarak taksiden inilir.
bir başka nokta ise kişinin yol tarif ederken girdiği fiziksel durumdur. yolu izlemekte olan kişi dönüşlere gelmeden evvel boğazında olası bir gıcığı yok etmek için hafif bir öksürme gerçekleştirilir. bu öksürmenin nedeni eğer tam sağ veya sol deme esnasında bir gıcık gelirse ağızdan çıkan cümlenin "sıl" veya "sıg" şeklinde olmasıdır ki bu da şoförün suratınıza aptal aptal bakması veya ters yöne dönmesine neden olur. kişi bunu daha evvel tecrübe ettiği için öksürür. fakat bu sağ-sol demek sırasında başka ne yapılır? efendim kişi illa ki eliyle, koluyla, parmağıyla, hiç olmadı kafasıyla da o yönü gösterir. "sağa dönelim" derken aynı anda el ile de gösterilir. yapılan deneylerde * kol ve el bacak üzerinde sabit hale getirilirse bile parmaklar vasıtasıyla taksici görmediği halde o yön gösterilir. eğer parmaklar da sabitlenirse o zaman kafa, burun ve göz sayesinde yine yön ifade edilir. buradan anlaşıldığı üzere evin yolunu bilen bir taksici ile çalışmak en rahatıdır.
yolcu taksiciye yol tarif etmek zorunda değildir.
yolcu gideceği yeri söyler takside en kısa yoldan onu oraya götürür
gideceğiniz yerin alengirli yolları varsa o zaman müdahale edersiniz
yolcunun taksiciye yol tarif etmesi zaten taksi kavramına aykırı bence.
eğer taksici yolcuyu dolandırmaya niyetliyse sorduğu tipik soru "nerden gidelim?" dir.Şayet en kısa yolu bilmiyorsanız,kem küm ediyorsanız epey dolanmayı göze almak gerekir.Bu masum gözüken soru aslında çok adicedir."Tüm seçenekleri biliyorsan ne diye en iyisini bana soruyorsun be adam?" dedirten cinstendir.Ama yok e-5'ten gidelim,kozyatağı yan yoldan gireriz derseniz öyle kalakalırlar.
-hede hödöye gidelim lütfen
-abla ben anadolu tarafından geldim bilmiyorum buraları.. bi tarif etsen..
-ben de içanadolu tarafından geliyorum kardeşim, ne bileyim..
(sonunu merak edenler için taksi devam eder. kahvekremasi istanbul'da taksiyle bile kaybolmanın şaşkınlığı içerisindeyken yoldan geçen başka bir taksiciye yol sorulur. şöför ve kahvekremasi memnun bir şekilde varılacak yere ulaşır.)
kavga edecek halde olmadığınızda başka bir yöntem izlenmelidir. şoförün kapısı açılır, "geç len arkaya" denir, gidilecek yere ulaşıldığında taksimetrenin yazdığından biraz az bırakılır. (bkz: ders ücreti)
