ülkemizde çok sıkı kontrollerden geçen, mesleki eğitim alan, donanımlı saygın bir meslektir.
düzenli psikolojik testlerden geçmektedirler. periyodik olarak sağlık kontrolleri yapılmaktadır. taksiciler birliği taksicilere psikolojik destek sağlamak amacıyla ücretsiz ruh sağlığı hizmeti sunmaktadır. stres dolu trafikte son derece soğukkanlı, sakin, otokontrollü, kriz yönetimi becerisi yüksek ve çözüm odaklı olmalarının sebebi budur. düzenli göz muayeneleri yapılmaktadır. iletişim becerilerini geliştirecek düzenli eğitimler almaktadırlar. taksicilik belgesi alırken çok sıkı tutulan trafik kuralları bilgileri sık sık güncellenmek amacıyla hizmet içi eğitime tabi tutulmaktadırlar. taksiciler hizmet alanı olan coğrafi bölgeyi çok iyi bilmektedirler. şehir içi yol ağına hakimdirler. yanlış yollara sapmaz, mesafeyi uzatmazlar. bu sebeple gidilecek mesafenin ortalama standart ücretinin üstüne çıkmazlar. eğer yanlış yöne girer, mesafeyi uzatır fazla ücret yazarsa kendi hatasından kaynaklanan fazla ücreti müşteriden almazlar. her taksinin içinde hem şoförün hem müşterinin güvenliğini sağlayan tüm teçhizat bulunmaktadır. emniyet kemerinden kameraya kadar.
bir de kendi içlerinde istisnasız kurallara uyarlar uymayan taksiciyi uyarırlar. yıl içerisinde hiç kural ihlali yapmayan, herhangi bir kazaya taraf olmayan, üstün performanslı taksicilere trafik centilmeni sıfatı talır, bröve verilir. üst üste iki yıl bu bröveyi alanlara usta taksici ünvanı verilir. bunun nişanesi olarak üstteki taksi boş/ dolu ışıklı panelin yanında 'mavi ekran' takılıdır.
her meslekte olduğu gibi taksicilerde de iyi olanlara saygımız sonsuz.
Genel olarak kaba insanlardir. Mutlaka iyileri vardir iclerinde. bu meslegi yapanlar egitim ve sinava tabi tutulmali. Basarisiz olanlar men edilmeli. Tacizci, hirsiz ve kavgaci olmamali.
Taksicilerde sanatcilar gibi devrini yansitiyor olmali.
dün yine şerefsizine denk geldik. eşim cebinden düşürmüş takside telefonunu. 3 dk sonra farkedince face messengerdan ulaştı aradığımda şerefsiz taksici almış kapatmış telefonu.
ulan daha 17 ay taahhütü vardı kitapsız ne olurdu geri getirsen bi hayır işlesen pezevenk.
Yok arkadaş bu taksi camiasında düzgün adam yok.
işini hakkıyla yapan da vardır elbet ama duyduğum, okuduğum yaşadığım bunların büyük çoğunluğunun dini imanı para olmuş.
Dün akşam belediyenin yol çalışması sebebiyle döktüğü keskin sivri mıcırlar yüzünden lastiği yardım. Stepne de geçen haftadan patlak olunca 1km aşağıda bir lastikçiye gittim. Arabanın olduğu yer ile lastikçi arası 1 km dik bir yokuş. Taksicilerin götürmeyeceğini tahmin edip lastikçiden rica ettim arabasıyla 10 tl ye bıraktı. Lastiği değiştirmeye çalışırken bijon anahtarının yalama olduğunu farkettim. Bir genç arabasından yardım etti ancak onun anahtarıyla ölçü uymadı. Sağa sola 2 esnafa sordum, onlarda da yoktu. 300 metre ileride bir taksi durağı var oraya gidip isteyeyim dedim.
+ iyi akşamlar. Bijon anahtarım yalama olmuş da. Lastiği değiştireceğim işim yarım kaldı. Rica etsem yarım saatliğine ödünç verir misiniz? Arabam az ileride hemen getiririm.
- Abicim! Şimdi sabiha gökçene yolcu alsam yolda lastik patlasa ben ne yapacağım otobanın ortasında. Bijon anahtarsız ben yola çıkamam ki!
+ yaa 15 dakikada halledip getireceğim.
- olmaz abi.
+ iyi canın sağolsun.
bu diyalog geçtiği saat 21.00 civarı durakta 3-4 tane taksi boşta. Sokakta adam yok doğru düzgün. Muhit ümraniye ataşehir arası bir mahalle. Sanki millet oradan sabiha gökçene gitmek için kuyrukta bekliyor aq. Adamın hayale bak. Yakın semte de müşteri beklemiyor. Kurtköy-sabiha gökçen.
Ulan ne olur du yani 15 dk versen anahtarı bir hayır duası alsan. belki işlerin açılırdı. Eminim sabaha kadar müşteri bulamamıştır. Ulan bir daha senin durağından taksi söylersem ne olayım. Bijon anahtarsız kalasın otobanın ortasında. Hibine...
Az önce dengesiz bir taksiciye denk geldim. Otobüsten indim saat 4. 40 da taksiye bindim. Valizim vardı bagajı açtırdım. Sonra kapattım bagajı, laptopu koymayı unutmuşum tekrar kendim açtım bagajı. Gideceğim yeri söyledim, bilmediğini söyledi, başka yeri tarif ettim onun ilerisinde dedim. Bana verdiği cevap
-Şuraya gidiyorsun birde bana bagaj açtırıyorsun!
Lafa bakar mısınız? Napayım valizi kucağıma mı alayım? Gittiğimiz mesafede 3,5 km kadar. Bağajıda arabanın içinden açtı yani. Sonra geldik, abi yokuşu da çıkabilir miyiz dedim
-Yeter artık bize de eziyet etmeyin yav
+Abicim ne eziyeti valizim var evim yukarıda
-Yürüyeceksin kardeşim bize eziyet etmeyin
+iyi al paranı anasını satayım parasını veriyorum gördüğüm şeye bak!
indim kapıyı kapattım, içeriden ses geliyor
-Yavaş kapat lan!
Plakasını almaya fırsatım olmadan tüydü herif, allahtan efe turdan bindik, sabah ilk iş plakasını bulup gerekli tüm yerlere şikayet etmek, eğer efe tur un durak taksisiyse efe tura da şikayet dilekçesi yazmak olacak.
edit: Kameralar ön tarafı tamamen görmesine karşı, ilk bir kamera kantinin diyip kestirip attılar, sonra diğer kameraya bakmak istedim, o orayı göstermiyor diyip kestirip attılar, sonra adamla tartıştık, diğer görevli gösterecekti kameraları fakat bir tane taksici sevici bir arkadaş göstermedi güzelcede tartıştı. detaylar (#35953382)
Üniversitede okurken 3 yıl yaptığım meslek. Bilenler bilir Bursa'da fomara-heykel arasında ringleyen dolmuş taksiler vardır. 1 yıl orada çalıştım. Kolaydır dolmuş taksicilik. 4 kişi dolunca çıkış yaparsın. Sabit bir güzergah üzerinde indibindi yaparsın.
Esas zor olan durak taksiciliğidir. Bir müşteriyi "dolandırmadan" "trafiğe sokmadan" gideceği yere götürmen gerekir. 2 yıl da setbaşında onu yaptım. Müşteriyi gidilebilir en kısa güzergahtan tadında bir muhabbetle siyasete ve spora girmeden gideceği yere götüren taksici en iyi taksicidir.
Çoğu Zaman müşteri gideceği yeri tarif edemez. Mahallesini bilse sokağı söyleyemez, filanca okulun altı der, caminin üstü der. Bileceksin müdür. En azından çalıştığın ilin merkezini avucunun içi gibi bileceksin.
Ben genelde şivelerine ve tiplerine bakarak memleketlerini tahmin ederdim. Elit kesim bu memleket muhabbetinden hoşlanmaz hiç. Onlarla da tadında bir iş muhabbeti açardım. Nabza göre şerbet vuracaksın yani.
Eds'ler'e, trafikçilere ayık olduktan sonra yapılabilir zevkli kar getirisi yüksek bir işti taksicilik. Ücretlerin 5 liraya kadar olan kısmı müşteri lehine yorumlanırdı elden geldiğince. Mesela 34 lira tuttuysa varsa 30 verin yeterli denirdi. Öyle gördük büyüklerden.
Merak edenler için söyleyeyim Bayan müşteriye iş atılmazdı. Görünür bir yerde kart olurdu. Müşteri isterse kart verilirdi. Gerisi de gelirdi zaten.
Sürekli bir ani karar verme durumu, değişik kültürlerden insanlar tanımak, polis ve sanayici gibi gibi tabiri caizse cin gibi bir meslek grubuyla sürekli muhattab olmak bir süre sonra değil cin, "cin cücüğü" ederdi adamı.
5.26 tl ücretinin 25 kuruşunu özellikle isteyen insan.
Elbette biliyorum ki her taksici abimiz böyle değil. Ancak bu gece yaşadığım atarın anlamsızlığını sözlük vasıtasıyla tüm taksicilere ve 70 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına duyurmak istiyorum.
Bir arkadaşım rahatsızlandı, en yakın acile götürdüm taksiyle. 5 liralık mesafede bir yerdi. Burda sıkıntı yok. iğneyi ilacı aldık çıktık hastaneden. Genellikle hastane önünde taksi olur ama burda yok. Bir durak levhası var, aradık taksi çağırdık. Yaklaşık 10 dakika taksi bekledik. bu süreçte başka bi taksici geldi yakınsa götüreyim dedi, yok biz telefon ettik gelir zaten hemen dedik. Abimize ayıp olmasın dedik. Neyse sonra beklenen taksi geldi ve arkadaşımı evine bıraktım. Taksimetrede son gördüğüm rakam 4.99du. Cüzdana bakarken 5.26 olmuş namussuz. 5 lira uzattım tam inicem,5.25 tuttu dedi abi bütün nemrutluğuyla. Kusura bakma abi görmemişim dedim 25 Kr verdim ve indik.
Şimdi abi, ben senin derdini biliyorum. Taa duraktan buraya 5 lira için mi geldik diyosun, sıram geçti 5 lirayla diyosun. Sen de haklısın. Ama şunu da bi düşün; gecenin 3ünde keyfimizden mi 5 liralık yolu yürümedik de senin sıranı 5 lirayla geçiştirdik? Hastaneden çıktık la hastane! Yürüyebilse zaten yürürdük ki seni beklemek yerine yürüseydik çoktan varmıştık. Velhasıl, derdinin 25 kr olmadığını biliyor, müşterilerini nerden aldığına dikkat etmeni temenni ediyorum.
istanbul atatürk havalimanında çalışanı binali başbakan olunca konvoy yapmışlar ak parti il başkanlığına gitmişler. daha geçen aylarda bunlar sigorta parası yüzünden ver yansın ediyor her gün ağlıyordu lan bunlara her şey hak müstehak amk en az 3500 tl sigorta parası ödüyok diye ağla o zammı getiren akapeye konvoylarla git ne demeli buna nasıl bir söz söylemeli bilmiyorum amk cidden bu memleket çok garip bir yer oldu iyice.
gerçekten çok ilginçlerinden birine denk geldiğimdir. taksici mozart dinliyordu. hatta yok canım radyoda bir kanalda açık kalmıştır falan diye şüpheleniyordum ki özellikle baktım adam baya cd den açmış zevkine dinliyor. zaten inanılmaz kibar bir taksiciydi. resmen adam tek başına bütün taksicilerin itibarını düzeltmeye yetiyordu gözümde de. tam inerken de ne kadar borcum diye sorunca taksimetreyi çalıştırmadığını gönlümden ne kadar koparsa verebileceğimi söyledi. böyle bir taksiciye rastlayınca ciddi ciddi rüyada mıyım acaba diye kendimi çimdikleyecektim.
dolandırıcılıklarını bayanlar üstünde kullanmayı adet edinmiş has 2 kelimelik versiyonları da olan mesleği icra eden insanlar.
istanbul gibi yerde olabilecek en garanti, fayda maliyete vurduğunda optimum karı yakaladığın mesleği yapıyorsun. işçi de olsan, plaka sahibi de olsan gerizekalı olmadıkça zarar etmen imkansız.
peki sen napıyorsun? 5 lira fazla almak için dolandırıcılık yapıyorsun. hanutla para kazanacağın yere trafiğe girerim diye gitmiyorsun.
ya arkadaş gideceğin yeri tayin eden var. levent'e diyorsun, adam taksim'e bırakayım metroyla devam et diyor sana.
metro'ya binmek istesem metro'ya binerim ben zaten. iett hostesi misin sen, imtihan mısın lan bize amın oğlu?
peki sen taksicilik yapmak istemiyorsan neden yapıyorsun güzel kardeşim, sayın abim, kıymetli vatandaşım? neden? başka meslek mi yok?
istemiyorsan yapmasana lan amına koyayım!
orospu çocuğu diyince de kızarlar...
alayınız değil ama büyük kısmınız çok ağır orospu çocuğu beyler. ne yer seçmeniz, ne müşteri seçmeniz ne bilmem ne...
değil mi ki gözüne kestirdiğiniz kadını, erkeği, çocuğu acımadan soyuyorsunuz, işte o yüzden orospu çocuğusunuz.
o aldığınız 5 lira değil, 5 kuruş bile çoluğunuzdan çocuğunuzdan çıkar illa ki.
o zaman allah'ım benim günahım neydi demeyeceksiniz. günahınız çok!