--spoiler--
Din adamlarının kıyafeti: Osmanlı imparatorluğunda medrese ulemasının özel bir kıyafeti vardı. Ulema siyah cübbe ve şalvar giyer, başına beyaz sarık sarardı. Sarıklı din adamlarının halk üzerinde oldukça kuvvetli manevi bir etkisi vardı. Zamanla dini vazifeleri olmayan bazı kimseler de sarığın bu nüfuzundan istifade etmeği düşündüler ve sarık sarmağa başladılar. Bu kimseler sarığın gölgesine sığınarak ve dini türlü maksatlarına alet ederek halkı soymağa başladılar. Atatürk bu noktaya değinerek demiştir ki:
"..Millete hatırlatmak isterim ki, laubaliliğe müsaade etmek asla caiz değildir. Herhalde salahiyet sahibi olmayan bu gibi kimselerin muvazzaf olan zevat ile aynı kisveyi taşımalarındaki mahzuru hükümetin nazarı dikkatine koyacağım."
--spoiler--
takke, mest ve şalvar'ın suudi ve yemen araplarının fazla kullanmadığı şeyler olduğu gerçeğini bilmeyen zihniyetin saldıracağı beşlidir. her zaman söz konusu edilen bölge arapları düz bir entari giyerler, şalvar gibi pantolon türevlerini kullanmazlar, takke de kullanmazlar zira onların boyunlarını vs güneşten korumak için kullandıkları daha farklı bir başlıkları vardır. mest ise çoğu kez güneşten yanan o beldeler için ne kadar uygulanabilirdir bunu siz seyircilere bırakıyorum.
sonuç olarak iran'la, suudi arabistan'la bir alakası olmayan giyinme çeşididir. daha çok osmanlı'dan kalmadır.
gayet hoş bir beşlidir. sadece fatih civarı değil türkiyenin her yerinde görmekten mutluluk duyulacak tablodur. genç bir insanın boxerının görünmesinden daha iyidir.