eski genelkurmay baskanıhilmi özkök ün son acıklamasındaki söylemidir, bircok insanın duyguarına tercüman olmuştur, acıklamanın metni;
--spoiler--
Özkök, "Görevim süresinde beni en çok üzen, kendilerini Atatürkçü diye niteleyen, bir kesim takiyeci Atatürkçülerin, gerçek Atatürkçülüğe ihanet edercesine hükümetle kamuoyu önünde kavga eden bir genelkurmay başkanı istemeleri, kavga etmiyorum diye benimle kavga etmeleridir." dedi.
Milliyet Gazetesi'nden Fikret Bila'ya konuşan emekli Orgeneral Özkök, "Atatürkçüyüm diye davul çalanların mutlaka kendi Atatürkçülüklerinden şüphesi vardır." diyerek Atatürkçülük kavramının suistimal edilip toplumun yanlış hedeflere götürüldüğünü belirtti. Röportajda türbana karşı olmadığını net bir şekilde dile getiren Özkök, 'Türbanlı cahil mi iyi, türbanlı alim mi?' sorusunun aklını karıştırdığını, kendi özgün görüşünün ise 'türbanlılar üniversiteye girmemeli' olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşinin türbanlı olması konusunda bir gazetecinin sözlerini çarpıttığını açıklayan Özkök, "Şahsıyla ilgili benim şahsen hiçbir saplantım yok. Onu başkaları söyler. Bir gazeteciyle süpermarkette karşılaştık. Bana 'Türbanlı eşi olan bir kimsenin Çankaya'ya çıkması rahatsızlık verir mi?' diye sordu; 'verir' dedim. Ama o, 'yanlış olur' demişim diye yazdı." ifadesini kullandı. Özkök, bundan sonrasının iki tarafça da memlekete zarar vermeden sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
Mahalle baskısı tartışmalarını da değerlendiren Özkök, "Üniversite çok kritik bir yer. Serbest bırakılırsa, örtünmek istemeyen genç kızlarımız direnemezler ailelerine ve sayı birdenbire artar. Ama, bazen bunlar, hesapladığımız gibi de olmuyor. Öyle korkulan şeyler başa gelmiyor. Bu çok iyi bir analizle, sosyal araştırmayla olabilir. Bu işi sosyologlar çok iyi incelemeli, davranış bilimcileri özellikle." şeklinde konuştu. imam hatip liselerinin bilgili imam yetiştirmesi gerektiğini savunan Özkök, bütün fakültelere girdiğinde ise alternatif bir eğitim sistemi oluşturduğunu iddia etti
--spoiler--
