takipçilerime değil de genel olarak dünyaya bırakmak istediğim notum olan:
ben 20 senedir hiçbir sevgilimi aldatmadim. önemsiyorum sadakati. ne sözlükte bir erkek mesaj atsın bana, ne eskilerden biriyle telefonum çalsın.
huzurlu ve sadık kalayım sevgilimle.
eksi sozlukte 2000 takipcim vardı.
uludag sozlukte 143 takipcim var.
normal sozlukte 17 takipcim var.
aslında ilginc bir olay bu takipci meselesi.
hayat gibi biraz.
hem kimse bizi gormesin, rahatsız etmesin, bize bulasmasın istiyoruz, biz kendi dunyamızda kendimizce varolalım; hem bizi "gorsunler, duysunlar, dinlesinler, fark etsinler" istiyoruz.
mesela ben son 10 senedir son derece dikkat cekmeyecek sekilde giyiniyorum kasten, kasten saclarım kumral-kendi rengi-; ama aslında bu durusumda da farklı bir kitle beni gorsun istiyorum.
mesela ondan 10 sene evvel ki donem miniler, dekolteler, sarı kısa saclar. "ben burdayım" demek isterdim. afrodizyaklı kadınsı parfumler. son yıllarda parfumlerimi bile dikkat cekmeyecek fresh kokulardan seciyorum mesela. onceki 10 senede daha farklı bir kitlece gorunme ihtiyacım varmıs mesela.
insan durmadan devinim halinde, degisim halinde.
bazen gorunmek,
bazen gorunmez olmak istiyor sanırım.
bazen konusmak..
bazen de susmak..
Takipçi olayı azımsanmayacak kadar önemli. Çünkü başlıkta x yazarının entirisine denk gelmek zor.
Ama x yazarı takip ettiğin zaman ana sayfada çıkıyor, ister istemez her entarisini görebiliyorum.
350 takipçim var yazdığım şeyi biri beğenmese öteki beğeni. Böylelikle kalpçikler çıkıyo gözlerimden.
Demem o ki; milletin küçümsemeye çalıştığı gibi bişi değil bu. Kitlelere ulaşma şeysi sonuçta.
sözlükte saçmalayan fasilite. tonla hiç entry girmemiş çaylak tarafından takip ediliyorum. zall'ın takip fasilitesini arttırmaya çalışmasına yönelik bir çalışması herhalde bu.