psikiyatrik hastalık belirtisidir abartılı olduğunda. Kişi kendisini birilerinin takip ettiğini, evinin etrafında sürekli beklediklerini, kendisini öldürmek istediklerini falan anlatır. Halbuki böyle bir şey hiç yoktur. Bazen de kişi psikiyatriste gelip anlatır bu durumu. Psikiyatrist dinler ve bu ilacı alın bişeyiniz kalmaz der. 2 gün sonra kişinin vurularak öldürüldüğü haberi gelir.
çok tedirgin edici bir histir. Bazen yolda yürürken ensenizde bir karıncalanma olur, sanki biri her an kolunuzdan sizi yakalayacakmış gibi. Arkanızdan gelen biri varmış gibi hissedersiniz. Ama dönüp bakmaya da korkarsınız. Ya çok yakındaysa? Karşılaşmak istemez ve süreyi uzatmaya zaman kazanmaya çalışırsınız. Sonra birden cesaretinizi toplar ve bakarsınız. Bazen hiçkimse yoktur, bazen bir komşu ya da bir arkadaş geliyordur ardınızdan. Bazen de bir yabancıdır. Kalbiniz gümbürder. Çoğunlukla hiçbir şey olmaz. Ama yine de dikkatli olmak lazım.
isviçreli bilim adamları, birçok konuya olduğu gibi bu konuya da el atmışlar ve geçenlerde okuduğum bir araştırmanın sonucuna göre;
takip edilme hissi dediğimiz şeyin milyonlarca yıl önceki büyük büyük babalarımızdan bize miras kalmış olabileceğine dair bir tez geliştirmişler. günümüzde nasıl afrika steplerinde ceylanlar envai çeşit yırtıcıdan yaşamak için kaçmak ve sürekli tetikle olmak zorundalarsa, atalarımız da çok eski çağlarda kendilerinden çok daha güçlü yırtıcılara karşı sürekli tetikte olmak zorundaydılar. ve ömürlerini sürekli dev bir yırtıcı tarafından takip edildiklerine dair tedirginlik içinde geçiriyorlardı. işte bu 'takip edilme hissi' dediğimiz şeyin, genetik mirasla bize atalarımızdan aktarıldığına dair bir tez ortaya koymuş pek sayıdeğer isviçreli bilim adamları.