Filmde sirf Istanbul var diye yabanci arkadasi da goturdum ama rezil olup ciktim yemin ediyorum. Hala sinirim gecmedi. Istanbul u boyle bir midnight express rezil etmisti herhalde. Anne cami aciyor istanbul tum ihtisami ile karsilarinda. It´s beautiful diyor, bizler valla oyle abla diyoruz, buraya kadar hersey okay tamam ama sonrasi tam siciyor resmen. Bizim polisler murat model araba ile sehri turluyorlar. Sanirsin film eski zamanda geciyor. Gordugum de yuh ulan dedim seslice. Hersey bu kadar mi eski pusku bu kadar mi sekilsiz gosterilir Allah askina? Herkesin giyim kusamina saygim sonsuz fakat iki de bir carsafli kadinlari gostermeleri ne alaka? Hayir istanbul bir medeniyetler butunu. Bunlarla mi sinirliyiz biz? Ya yer yer arap muzigi calmasi? Yil olmus 2012 bizim arap olmadigimizi anlamayan gerizekalilar var. Neyi anlatmaya calisiyor ya bu film? Sinirimden filmden zerre zevk alamadim. Ne femke janssen icin ne de liam neeson icin cekilecek film degil. Uzun zamandir boyle mal bir film izlememistim. Hayir arkadasim bile sacmalamislar dedi, bildigin yabanci yani. 0 a 0 bir film o kadar!
Sakin gideyim demeyin. Gittiniz diyelim sakin yabanci arkadas goturmeyin yaninizda. Hayir 1 ay sonra istanbul dayim az sehri izleyip hasret gidereyim dediydim hevesim kursagimda kaldi. Yaptiginiz yapacaginiz film batsin.
çok başarısız bi film. istanbul u irak, iran, suriye ve arap ülkeleri gibi göstermeleri ayrı bi salaklık.. Hollywood yapımcıları bence bilerek bu şekilde ülkeyi ve istanbulu tanıtıyor. nedeni çok basit kendi ülke insanları ve dünya insanları böylesine güzel şehiri yanlış tanısın diye. zaten abd vatandaşlarının yüzde 20 si doğu ve batısını bilmeyen embesil toplumdan oluşmakta. 7. sınıfta daha çarpım tablosunu yeni ezberleten bi toplumdan bahsediyoruz.
sinirliyim. filmde istanbul sokaklarında gördüğümüz bütün kadınlar kara çarşaflı. peki istanbul'da sokaklarda göreceğimiz kadınlarda çarşaflı oranı kaç. en fazla yüzde 1. e o zaman amaç ne? hem gelip babalar gibi tarihi yarımada'da filmini çekeceksin hem de türkiye'nin imajının amına koyacaksın. çekme o zaman. çekme o karıyın amına koyum çekme.
he film genel olarak izlenebilir o başka.
ileri derecede gerizekalılık ve mallık ödülüne sahip filmdir.
zamanında o lanet telefonunu sessizde tutması yüzünden kadın kaçakçılarının eline düşmüş olduğu halde ileri derecede gerizekalı olduğu için, telefonunu ısrarla sessizde bırakmaktan vezgeçmeyen kim adında bir ergeni içinde bulunduran filmdir.
zamanında yanlış bir çocuğa güvendiği için başına her türlü iş açılan, babası olmasa çoktan kerhanelere düşmüş olacak bu beyinsiz kim karısı ergeni, hala sevgilisinin sabıkası olup olmadığını araştırmaması için babasına baskı yapmaktadır.
bu genlerini kimden aldığı meçhul olan aynı gerizekalı karı, 3 günlüğüne ülke dışına çıkıp istanbul a gelmiş olduğu halde etrafı gezmek yerine babasına gece kulübüne gitmek istediğini söylemiştir.
ayrıca istanbul manzaralarını çekerken, sanırım cep telefonu kamerası kullanmışlar.
vapurda, türkçe bilmedikleri her hallerinden belli olan bu baba ve gerizekalı kim karısına, afiyet olsun diyen enteresan çaycıları bize göstermiştir. neticede film gerizekalılardan oluşuyo, konsept bu.
ayrıca bir evden karşı sokaktaki eve ip gerip, o ipe de kurutmak için çamaşırların asılmış olduğu mahalleler nereler lan???
içinde bir piyanonun nalları dikmiş bir halde uzandığı yıkık dökük bir oda ve nicesi...
yalnızca ilk 30 dakikasına katlanabildiğim filmdir. daha izlesem kim bilir daha ne gerizekalıca şeylere şahit olacaktım. yapanın da yazanın da oyuncusundan emeği geçen bütün gerizekalılara kadar kafam girsin.
birincisine bakaraktan çok haz alamadıgım bir film oldu. aksiyon filmi oldugu için bazı saçmalıklar olacaktır elbette ama gözden kaçmayan şudur ki bildigin 3. dünya ülkesi göstermek için elden gelen her bir durum kullanılmış. her kadın kasıtlı olarak kara çarşaflı gösterilmiş. erkeklerin hepsi yaşlı, nargileci, bakımsız, hindistan, pakistan, iran, karşımı bir ülke çıkarıp önümüze koymuşlar. kapalı çarşı sahneleri bir acaip bildigin 3 el bombası atacak şehrin göbeginde, silahlar patlayacak sokak ortasında,hamamlar oteller basılacak polislerin, halkın yani kimsenin çükünde olmayacak. tamam geldin çektin filmi ama kardeşim kendinizi kahramınız ziker atarız diye göstereceksiniz diye bu kadar batırmayın. film keyfimiz var içine sıçmayın konumuna getirtmeyin bazı şeyleri diyerek sözlerime son verip çok hoşlanmadıgım bir yapıtla karşılaştım.
neden istanbul'da çektikleri anlaşılamadığı gibi bizi siktiriboktan ortadoğu ülkelerinden biri olarak gösterme sevdasından kurtulamadıkları filmlerden biri maalesef
taken 2.
anormallik henüz arnavut mafyasının türkiye' sınırından girişinde başlıyor; o nasıl bir sınır kapısıdır? gümrük binası yerinde ise resmen ahır var, görevlilerin kıyafetlerinden tutunda filmde kullanılan türk polis arabalarına kadar özensizlik had safhada insan biraz bakar.
otelde kullandıkları füguranlar kapalı türk kadın ve adam otelle ilgili her sahnede arkadan geçip duruyor, figuran sıkıntınız mı vardı evladım?
istanbul'un en bilinen yerlerinin damlarında sağa sola el bombası atıp zıplamak ve kimse tarafından yakalanmamak akıl alır gibi değil,
onca kovalamaca yaşanıyor.. ateş ediliyor, bombalar patlıyor kimseninde aklına polise gitmek gelmiyor, varsa yoksa amerikan elçiliğine ulaşmaya çalışıyorlar ailece.
resmen hayal kırıklığı taken 2, çekeceğiniz filmi sikeyim, yani liam neeson'u sevmesem bu entry'imde küfür edecektim az daha.
tipik bir amerikali yaklasimidir . Eger avrupali degilsen, ya da muslumansan sen gerisin. Kahraman amerikali gelir ulkenin a.ina koyar . Istanbul derken sanki sadece fatih'i gosteriyor.Dunyanin en guzel en kozmopolitik sehrinden ne kadar goruntu var? Bu ulkenin kultur bakani sayin gunay turk'u ve muslumani assagilayan boyle bir filmin Turkiye'de yayinlanmasina nasil izin verir.
Yani suriye yapinca posta koyuyoruz, avrupa'ya hatta israil'e. Ama amerika'li olunca suspus. Sayin devlet buyuklerimiz biz mandamiyiz kolonimiyiz . Dedelerimiz niye savasti bizim,
canakkale'de, sakarya'da yemende .
taken'ın kalitesinde olmasa da başarılı bir macera filmidir.
her kadının kara çarşaflı görülmesine takılmış gibi herkes ama tamamen o tip insanlardan oluşan semtler var istanbul'da. dahası git gide daha fazla bölgenin o hale getirilmeye çalışıldığını da biliyoruz. birkaç sene sonra o görüntü yanlış bir izlenim yaratmayacak.
filmin garip bir noktası varsa o da bu kadar türk bayrağı asılmasıdır. hükümet nasıl izin verdi anlamıyorum, yakında cumhuriyet bayramında bayrak asmayı yasaklayacaklar.
vapur sahnesi benim oldukça hoşuma gitti. çayın ince bellide gelmesi hoş bir detaydı.
aksiyon filmlerinde taraflardan biri polis değilse polis unsuru her zaman atlanır zaten. taraflar polisleri kolayca hacamat eder. taken'da da fransız emniyetini mahvetmişti bu adam. taken 2'de de değişen bir durum yok. polis arabaları tabii komediydi orası ayrı.
bir de filmde kezban bile gösterdiler lan. o oteldeki görevli kadının konuşması tipik kezban'dı. vay anasını o kadar muhabbetini yaptık duyulmuş elin amerikasına bile.
bakalım artık 3. filmde de marko'nun 2 kardeşi gelir, sonra onların çocuklar falan. aşiret bunlar istedikleri kadar uzatabilirler.