takdiri veya teşekkürü bir kaç puanla kaçıracağını, her aldığı notun ardından alışık olmasından dolayı, hesaplayan, ''bi iki puanla teşekkürü/takdiri kaçırıyorum hocam yaa'' diye yalvar yakar hocaların g.tünden, daha doğrusu takdir ve teşekkürü alan her öğrencinin, ortak sorunlu dersi olan, beden ve müzik dersine giren hocanın g.tünden ayrılmayan ,
bi kaç puan için, takdirlik veya teşekkürlük biri olmasına rağmen cibilliyetsiz, utanmaz arlanmaz **** olduğunun ipuçlarını veren tavrından dolayı, ''bunlara ç.kümün belgesini vereceksin bol puanlı'' dememe sebebiyet veren öğrenci. *
geometri hocasına:
-hocam tek zayıf dersim geometri. yoksa teşekkür alacağım.
+tek zayıf geometri demek. bakalım o zaman bi.
fizik hocasına:
-hocam 41 işte. eğer fizik zayıf gelirse teşekkür alamam.
+tek fizik mi zayıf?
-evet hocam geometride zayıftı ama onu kurtardım.
+tamam o zaman hallederiz.
matematik hocasına:
-hocam bir sürü zayıfım vardı hepsini kurtardım. tek matematik kaldı. onu da siz 2 yapın da teşekkür alayım.
+geometri falan zayıf değil mi?
-yok hocam kurtardım.
+kaç geliyor matematik?
-40.
+tamam hallederiz.
babaya:
-baba valla biliyorsun çok çalıştım. pislik matematikçi 54 ten 2 verdi. biliyorsun yani eğer 1 puan verse 3 olacak. hepsi aynı bu hocalarım. yoksa teşekkür alacaktım. hocalar yüzünden tüm karnem 2 geldi.
+tamam yavrum. üzülme. sen çalış hocalar vermezse de vermesin.
-**
bak anımı anlatayım:
2009-2010 eğitim-öğretim yılının ilk dönem sonunda sınıfta birkaç kişiyken arkadaşlardan birisi notunu hesaplamak istedi. bi de 84.9 gelirmiş falan dedi taam mı? * sonrasında hesapladı ve 20 saniye gözlerini kırpmadan ekrana baktı, ne var ne oldu diye bakarken o büyülü sayı bizi de etkiledi: 84.9 yazıyordu ekranda. hepimiz ermiştik. sonrasında ise beyblade sabri sınıfta dönmeye başladık hepimiz. sonra gitti biyoloji hocasından 5 puan istedi o da verdi. takdir aldı. bunu da niye anlattım bilmiyorum.