Tamamen psikolojiktir. Performansın artması için takdire ihtiyaç yoktur. insanın davasına inanması ve ne yaptığını bilmesi yeterlidir. Ama psikolojik açıdan birçoğumuz doğru yetişmediği için (çevresel doktrinler, bilinçsizlik, çocuğu motive etme ile sikmenin karıştırılması) takdire ihtiyaç duyuyoruz.
yaşama dair tecrübelere istinaden deneyimlediğim durum.
saygı, takdir ve başarının ödüllendirilmesi her zaman çok daha iyi performans getiriyor. herhangi bir çalışanın yaptıklarını umursamamak, onu görmezden gelmek, prim vermemek ise aksine verim düşüklüğüne sebep oluyor.
dan ariely'nin iki adet deneyi de bunu çok güzel bir şekilde ispatlıyor.
--spoiler--
ilk deneyinde Ariely, katılımcılardan 3 dolar karşılığında, verdiği legolardan bionicle yapmalarını istiyor. Yapılan her bionicle ı da masanın altına koyuyor ve katılımcıya bu sefer 2.70 dolar vereceğini belirterek, yeni Legolardan aynı bionicle ı tekrar yapmalarını istiyor. Bu döngü bu şekilde, her defasında ücret azalacak şekilde devam ediyor. Ancak legoyu yapan kişiler bir yerde bu kadarının yeterli olduğunu, daha fazlasının bir anlam ifade etmediğini söyleyerek deneyden çekiliyor. Bu deneyi Ariely anlamlı durum ismiyle nitelendiriyor.
Sisyphic durum adını verdiği ikinci deneyinde ise Ariely katılımcılardan yine ücret karşılığında legolardan aynı bionicle ı yapmalarını istiyor. Ancak bu sefer farklı olarak, yapılan bionicle lar onu yapanın gözü önünde bozuluyor ve bozulan legolardan katılımcıların tekrar aynı bionicle ı yapmaları isteniyor. Bir önceki deneyde olduğu gibi karşılığında verilen ücret her defasında 3 $, 2.70 $, 2.40 $ şeklinde azalıyor. Bu deneyde Ariely görüyor ki Sisyphic durumdaki katılımcılar anlamlı durumdakilere kıyasla daha az bionicle yapıyor. Bu oran 7ye 11.
Bu iki deneyin sonucunda Ariely insanların yaptıkları işte bir ilerleme kat etmek istediklerini, anlam aradıklarını belirliyor. Çünkü yaptıkları her bionicle ın gözlerinin önünde bozulup geri verilmesi onların motivasyonunu azalttığını düşünüyor. Tıpkı Sisyphicin bir kayayı tepeye çıkarmaya çalışması ancak her başarısız oluşunda baştan başlaması ve hiçbir ilerleme kat edememesi gibi.
************
Bir diğer deneyde Ariely, katılımcıların üstünde isimlerinin yazılı olduğu ve rastgele harfler yazılı olan kâğıtta yan yana gelen aynı harfleri işaretlemelerini istiyor. Bu işlem 3 kez tekrarlanıyor. Katılımcılar tarafından 3 aşamalı olarak teslim edilen kâğıtlar işveren pozisyonunda biri tarafından 3 farklı şekilde değerlendirmeye tabi tutuluyor. Sadece ilkinde katılımcı isimlerinin yazılı olduğu kâğıtları değerlendirirken işveren kâğıdı inceliyor ve pozitif bir tavırla ah-ha diyor, kağıdı masanın üstüne koyuyor. ikinci değerlendirmede ise incelemeden kâğıda sadece bakıyor ve masanın üstüne koyuyor. Yani önemsemiyor içeriğini, adayların ne yaptıklarını. Üçüncü değerlendirmede ise işveren kâğıda hiç bakmadan direkt onu kâğıt doğrayıcıya atıyor.
Bu deneyde Ariely hangi değerlendirme şeklinin daha motive edici ve daha az motive edici olduğunu görmeyi hedefliyor ve farkediyor ki işverenin pozitif bir tavırla ah-ha diyerek kâğıdı incelediği ilk değerlendirme katılımcıların motivasyonunu arttırırken, kâğıda bakmadan direkt doğrayıcıya koyduğu değerlendirme ise motivasyonu düşürüyor. Peki ya kâğıdın (çalışmanın) önemsenmediği ikinci değerlendirme şekli? Onun da aslında kâğıdı doğrayıcıya koymaktan pek farklı olmadığı kanısına varıyor Ariely. Ariely bu deneyle bir iyi, bir kötü iki sonuca varıyor: motivasyonu yükseltmek o kadar da zor değil ancak motivasyonu yok etmek oldukça kolay.
--spoiler--
hatta bu konu ile ilgili çok beğendiğim bir cümle vardır.
--spoiler--
iyi yapılmış bir işi takdir etmek, hayat boyu sürecek tekrarlarına esin verir. evet.
--spoiler--