işin ucunda bir hediye ya da o belgenin bir işe yarayacağının sanılması durumunda yaşanan olaydır.
Yavrucum işe girerken taktirlerini görelim diyen olmayacak. Sen kendini geliştirmeye bak diye tavsiye verilmesi gerekir Liseli versiyonuna.
ilkokul versiyonuna bulaşılması tavsiye edilmez. Hafiften suyuna gitmek, baskı kurmamak gerekirse bir süre isteklerini yerine getirmek yerinde olabilir. intihar etmeye başladır bu aralar. Nereden buluyorlarsa yapıcak cesareti, ben bulamıyorum.
Siktiğimin belgelerine bu kadar anlam yüklemeyin la.
Önemli olan bi şeyler bilmen o dönemi boş geçirmemen. Sınavdan 1-2 gün önce calisip 80-90 alınabilir. Ama o bilgi kalıcı değildir. Lys YGS de ebenizin amını görürsünüz o yüzden düzenli çalışın az da olsa.
Eğitim sisteminin rezaletinden dolayı ağlayan öğrencidir...
Annenin babanın ve kimi öğretmenlerin hırsından dolayı ağlayan öğrencidir...
Hayatı öğretmek, kişilik ve insan olma eğitiminin verilmediği müfredattan dolayı ağlayan öğrencidir...
Değerleri, kağıt parçasına yapıştıran, hayallerimizi, isteklerimizi geleceğimizi gözardı eden bu ilkelliğe lanet olsun!!!
Takdir almayan öğrencileri de seviyoruz...
- ağlama sen de bik bik..sil şu sümüğünü!!!
artık olmayan bir öğrenci türüdür. Türkiye'deki eğitim sistemi öyle bir hâl almıştır ki takdir belgesi almak için artık karnedeki bütün notların beş olması gerekmektedir. Bizim dönemde (15 yıl önce) iyi karnelerimiz olmasına rağmen bir teşekkür belgesine hasretken şimdi bütün öğrenciler 'takdir aldım', 'teşekkür aldım' diye hava atmaktadır. Sinirlenilesi bir durumdur.
o takdir belgelerinin dolapta yer kaplamak ve toz tutmaktan başka bir işe yaramayacağını, üniversitede ve iş hayatında kimsenin 7.sınıfta aldığınız kağıt parçasıyla ilgilenmediğini bilse kesinlikle ağlamayacak öğrenci modelidir.
Yıllar yıllar önce, ortaokul yillari, ders ise müzik. Öğretmen solfejden sözlü yapmakta ve sırası geçen öğrenci dışarı çıkmakta. Sırası henüz gelmemiş öğrenciler ise geyiğin türlü çeşitlerini aralarında şekillendirmektedir.
Ve öğretmen sana dönerek : "X, çok sesin çıkıyor" der.
insan hayatında bazı anlar vardır ki "ulan, ben ne bahtsızım" dedirtir. Mesela herkes konuşuyor iken, tam siz bir şey söylediğinizde derin bir sessizlik oluşur ya. işte öyle bir durum içerisinde kalan ve ağızdan çıkmış olan "ya, *rospuya bak, bir tek beni dinliyor sanki" lafı ile sözlüye kaldırmadan sıranın hoca tarafından geçirildiğinin anlanması ile bir kuşku düşer insanın içine.
Nihayet karne zamanı gelmiştir ve senin de takdir almak için gerekli 50 puanın karnende vardır. Ama takdirnamen iliştirilmemiştir karnene. Nedeni ise karnende zayıf olan tek ders gözüken müziktir.
Baba asker, anne öğretmen ise ve alıştılarsa her sene, her sene, gel de ağlama be!!...
95 alıp 100 alamadığı için ağlayan geri zekalı kadar geridir.. sorsan bunlar için çok zeki falan denir.. salağın önde gidenleridir zannımca..
hayır mükemmelliyetçi demiycem.. *