sanırım onlar hepimiziz..herkesin bir takıntısı vardır..kimimiz bunu bilir ve onla yaşamayı kabullenir,kimimiz ise bunu kendine bile itiraf etmekten korkar..
stresli bir yaşantısı olması durumunda takıntısı yüzünden zor zamanlar geçirmesi muhtemel olan insandır. takıntılı olduğu şey her ne ise *** stres kat sayısı arttıkça takıntılı olduğu şeye karşı geliştirdiği tepkiler de fazlalaşacaktır. örneğin temizlik takıntısı olan bir insanın sinirlenmesi yada moralinin bozulması durumunda kendini her zamankinden daha fazla temizliğe vermesi gibi.
tırnak yer, kafayı kaşır, sık terler, çabuk sinirlenir, ekrana yumruk atar, klavyeyi kırar, kasayı tekmeler, bir kelimeyi cümle içinde çok sık kullanır vs...
kendisi ve etrafındakiler için hayatı çekilmez yapan hastalıklı kişidir. yenı aldığı gazetesi kendinden evvel okunmuş diye, kendine ait çorabı gıyılmış diye, banyo ıslanmış diye, tuvalet kağıdı ters takılmış diye olay çıkarttıkları olmuştur. geçmişte bir sebebpten sıkıntıya düştüğü durumu tekrar yaşamamak için sinirlerini harap eden insan alaşımlı yaratıktır bu kişi evet öyledir.
hayatı ince detaylarda aramaya çalışır. bu insanlar mutluluğu tam anlamıyla bulamazlar bulsalar bile o mutlulukta bile bir takım şeyler ararlar ''acaba''lar ile kafalarını kurcalar ve bir boka sahip olamazlar.
psikolojik bir problem olan insanın ruh halidir...
takıntılı olmak bazen insanı çok yorar.. aklınızda sürekli düşünceler cirit atıyordur.. kötü bir şey olur mu acaba diye içten içe kendinizi kemirirsiniz.. aslında her insan az bile olsa takıntılıdır. kimilerinde çok büyük takıntılar vardır. o kadar büyüktür ki takıntıları kendilerine zarar veriyordur.
mesela ben o takıntıları büyük olan insanlardan biriyim.. güzel havaları sevmem.. çünkü güzel günlerimi hatırlatır ve o günler geçtiği için üzülürüm, geçen yıllardan kalan fotoğraflara bakamam içim bir tuhaf olur o günleri özlerim.. rüyalarıma çok kafayı takarım hemen tabirine bakarım.. iyiyse sevinirim ama kötü ihtimalinide düşünürüm.. kötüyse dualar ederim.. istemediğim bir şey olursa sürekli içimden dua eder, totemler yaparım. sevmediğim biriyle aynı ortamda bulunmak istemem.. bana bir kötülük yapacağını yada ona bir kötülük yapacağımı düşünürüm.
Çok basit bir konu için bile olsa fazla düşünen insanlardır. bunun yanında, takıntılı insanların empati yetenekleri de diğer insanlara göre oldukça gelişmiştir ve olaylara her zaman farklı farklı açılardan bakarlar. Bu bağlamda takıntılı insanlar zaman zaman insan ilişkilerinde işine yarayan bir düşünce sistemine sahip olsa da kendi iç dünyasında epey zorlanan insanlardır. Bir hareketi yapmadan önce birçok kez düşünür ve sonuçlarının nerelere varabileceğini varsayımlar üzerinden tespit eder. Her türlü ihtimal üzerinden gittigi için de kafasından geçen düşüncelerden birisi mutlaka gerçekleşir. Sonra her şey en başa sarar ve kendi kendine, sonucunun böyle olacağını bildiğin halde bunu yaptın diyerek kendini eleştirmeye başlar. Böylelikle yeni bir takıntılı düşünce elde etmiş olur.
-Bulunduğum odanın kapısı kapanacak yoksa ; kendimi çıplak gibi hissediyorum
-Yazdığım kişi cevabı kısa zaman diliminde verecek yoksa ; bana değer vermiyor hissine kapılıyorum
-Her zaman çift sayıları sevmişimdir çünkü ; tek sayıların uğursuz olduğunu düşünüyorum
-Etrafımda dönünce bir de ertesi yönüne dönüp aynı noktaya gelmem gerekiyor çünkü ; diğer türlü kendimi mutsuz hissediyorum
-Evde istediğim yemekler yapılacak çünkü ; aksi halde aç kalıyorum
-Köfte yapılırken içine sarımsak konulamaz çünkü ; sarımsak ile soğanı sevmiyorum