''temiz kadınlar, temiz erkeklere; temiz erkekler de temiz kadınlara yakışır. Bu temiz kimseler, o iftiracıların söylediklerinden uzaktırlar. Kendileri için bir bağışlanma ve cömertçe bir rızık vardır.”Nur suresi 26
inkar edin bakalım...nereye kadar ?
edit:dul olması temiz olmadığı anlamınada gelmiyor.
Allah Resulü bizlere adalet, siyaset, anne babaya itaat, ahlak, merhamet vb. Gibi sayısız konuda öğretmenlik yaptığı gibi aile içi ilişkilerimizde de nasıl davranmamız gerektiğini öğretendir. Bu yüzden allah resulü nün aile ilişkilerine onun şahsi münasebetleri olarak bakılamaz, müslümanlar için bir ders alınması gereken bir ders olarak bakılır.
Yani düşünüyorumda, seyahat eden eşler verir size. Denseydi mantıklım ı olurdu? Arapça'da kelimelerin bir çok anla mı var, cümle bütünlüğünü bozmayan anlamı çevrilmiş olabilir.
"Eğer sizi boşayacak olursa rabbi ona, sizin yerinize sizden daha iyi olan, Allah’a teslimiyet gösteren, yürekten inanan, içtenlikle itaat eden, tövbe eden, kulluk eden, dünyada yolcu gibi yaşayan, dul ve bâkire eşler verebilir."
tek başına okunduğunda, peygamber eşlerine, peygambere ve müslüman erkek ve kadınlara müjde ve esenlik veren mükemmel bir ayet.
Bekar olduğu anlaşılan bazı müminlerin evlilik hayatı için yol gösterici olduğunu iddia ettiği Arapça tehdittir.
Evlendiğinde karına "seni boşarsam allah bana "senden daha iyi olan" (burada sağlam vurgu yap ki sonuç daha garantili olsun) dul ve bakire eşler verebilir, ona göre ayağını denk al" de de evlilik hayatının tam doğru yola girsin!
Görüleceği üzere, iman etmek aklını kiraya vermektir.
tefsirdeki bu kısım çok önemli bence. tüm dünyayı da ilgilendiriyor gerçekten:
Bu âyette atıfta bulunulan olay vesilesiyle, sır verme konusunda titiz davranmak gerektiği, sır saklama konumunda olanların da ağır sorumluluk altında bulundukları dolaylı biçimde ifade edilmiş olmaktadır. islâm ahlâkında sır saklamaya “ketum olmak” denir. Ahlâk kitaplarında sır saklamanın başlıca iki şeklinden söz edilir:
a) Bir kimsenin kişisel sırlarını gizli tutup başkalarına söylememesi,
b) Kendisine güvenilerek sır verilen kimsenin bu sırrı, sır sahibi açıklamaya izin vermediği sürece, kendi sırrı gibi gizli tutması.
islâm ahlâkçıları sırrı bir tür emanet, onu başkalarına duyurmayı (ifşa etmeyi) emanete hıyanet saymışlardır. Saklanmayan sırlar yüzünden nice kanlar döküldüğüne ve nice ümitlerin boşa gittiğine dikkat çeken Mâverdî, insanın sırrını saklamasının hayatındaki en önemli başarı ve esneklik sebeplerinden biri olduğunu belirtir ve Hz. Ali’nin şu özdeyişini aktarır: “Sırrın senin esirindir; sırrını açıkladığın takdirde sen onun esiri olursun” .
Bazı müminlerin sır tutmanın önemi ile ilgili olduğunu iddia ettiği Arapça tehdit sözleridir.
Yahu sır tutmak önemliyse "size emanet edilen sırları başkalarına açmayın" denir, olur biter. Yetmedi günahtır denir, o da yetmedi cehennem tehdidi savrulur.
Olayı boşama ve de yerine kendilerinden daha iyi olan dul ve bakire eşlerle evlenme tehdidine getirmenin manası ne?
Tabi söz konusu sırrın ne olduğu da malum ama konuyu dağıtmayalım şimdi.
Asıl derdim bu Arapça sözler değil, bunlara makul bir mana atfetmek için kıvır kıvır kıvıranlardır. Aklını kiraya vermiş insanların daha nereye kadar düşebileceğini görüyorum bunlar yazdıkça...