artık tahammülümüz kalmadı. abdi ipekçi, uğur mumcu, necip hablemitoğlu, turan dursun ve daha sayamadıklarım. her ne düşünceden ve ideolojiden olursa olsun fikrini söylediği ve dürüst olduğu için öldürülen insanları görmeye artık tahammülümüz kalmadı. bunun için yarın herkesin hrant dink'in cenazesinde olması gerek çünkü artık başka birini daha bu iğrenç cinayetlere kurban etmeye hakkımız yok.
sınırlarını zorlayanlar olur,hep olacaktır...siktiret onları da ,ne diyodum?
aslolan, kendine bile tahammül edemezken bazen, diğer(ler)ine tahammül edebilmek.
aynadaki, asıl sınır zor-ba-layıcı...ona tahammül ettikten sonra gerisi faso-fiso bir gereksiz hikaye.
ayna ayna söyle bana..sus lan..hiç bir şey söyleme.
umarım türkiyede insanlarda ulaşır dediğimiz kelime. akplisi chplisine, mhplisi bdplisine, ateisti müslümanına,heterosu homosuna, türbanlısı mini eteklisine kimse birbirine tahammül edemiyor bu ülkede. ne zaman ki bu tahammül durumu oluşur, ne zaman ki tüm kesimler, yadırganmadan birarada sokakta rahatlıkla dolaşır, işte o zaman özgür ve mutlu bir ülke oluruz.
türk kürde, kürt türke, şehirli köylüye, köylü şehirliye, entelektüel varoşa, varoş entelektüele tahammül etmeyi öğrenebilir.
ama müslümanlar insanlığa tahammül etmeyi öğrenemez. açın kuran-ı kerim'i okuyun, müslüman olmayanlara, islamiyet'in kurallarına uymayanlara nelerin yapılması emrediliyor öğrenin.
bütün kendinden olmayanlara şiddet öven, kadın haklarını gasp etmeye çalışan, eş cinselleri aşağılayan, ayetler kuran-ı kerim'den çıkarılıp, basılması, dağıtılması övülmesi yasaklanmadığı sürece bu ülkede tahammül kültürü ge-li-şe-mez.
hesapta hepiniz müslümansınız, açıp kitabınızı da mı okumuyorsunuz ulan!
uyanın arkadaşım, kuran-ı kerim annelerimizin şahitliklerinin babalarımızınki kadar geçerli olmamasını emreden bir kitap.
yaşarken her dem gündemde olan şeydir. zaman zaman dayanıklılık testi yapılırcasına zorlanır. bugün yaşamakta olduğum gibi. ya sabırla direnirsin. mesele patlamakta değil patlamadan sorunu çözmekte.
Tam adamını buldu diyecek. "Tahammül sınırım aşıldıkça kusuyorum, Farkında değil misin?" diye soracak oluyorum. Boğazıma kadar geliyor. Boğazımda düğümlenip tekrar çözülüyor dilim. Ben daha bir şey diyememişken o devam ediyor.
"bir sen, bir de o. Başkasıyla görüşmek istemiyorum." mutlu edici bir cümle elbette bu. Birkaç saniyeliğine gökyüzüne çıkıp iniyorum yeryüzüne. Kim tahammül edilebilir insanlar listesine girmek istemez ki? Lafı dalgaya vuruyorum.
Dalgaları kıyılardan alıp duvarlara vuruyorum. Pencereden gökyüzü çiziyorum. iki-üç bulut eklemeyi unutmuyorum. Gökyüzü de ağlar tahammülü dolunca.
istanbulun kalabalığında ve trafiğinde bende olmayan olmamasıyla kalmayıp günden güne sinirli cekilmez sürekli sikayet eden bi insan haline getirmesidir.siktimin memleketinde ne yolda yürüyebiliyosun kalabalıktan ne otobüse binebiliyosun ne otobüste oturabiliyosun ne metroda nefes ala ala gidebiliyosun say say bitmez.saat aksamın 10 unda kavacıkta otobüs bekliyorum dolu geliyo ve orospu cocuğu hücumcu insanlar yüzünden otobüse binemiyorum yer kalmadığı icin.herkes ordan adam cıkmaz burdan insan cıkmaz der ama insanın dik ala orospu cocuğu versiyonu istanbulda kimsenin haberi yok.midem bulanıyo tiksiniyorum istanbulun insanından.su büyük istanbul depremi olsa da yarısından coğu ölse gereksiz piclerin.psikolojim bozulmus halde her yerden insan cıkıyo her yerde insan var hicbi yerde rahat yok boğuluyorum bu memlekette.cok büyük sorunlarım var kalabalıkla ve trafikle aklı selim ya da sakin bi insan olarak kalamıyorum iğrenc kindar bi seye dönüstüm karsıdan karsıya gecerken yavas yavas gelen arabalara bile 20 satır sövüyorum elim ayağım titriyo sinirden.cok dolmusum gecmiyo su an bile kudurmus vaziyetteyim.tahammül diye bisey yok sikerim öyle kelimeyi.istanbul orospu evladıdır.her seyiyle.