19.12.2013 tarihli köşe yazısıyla, yapılan yolsuzlukları görmezden gelip, hatta tek kelime etmeyip "dış mihraklardan" bahseden gazeteci. Ulan yatacak yeriniz yok sizin!
bugünkü yazısını gördükten sonra bir kez daha tiksindiğim bir insandır.
biraz omurga be kardeşim!
yazı kendi içinde çelişkili önce rte yi sözde eleştiriyor.
devletin evleri denetleme yetkisi olmadığından söz ediyor.
sonra empati kılıfı altında yandaşlık yapıyor!
"gece gündüz çalışıyorum, şu kadar hizmet ediyorum, beni anlamıyorlar, engellemeye çalışıyorlar"
-----
vay amk madem hizmetleri anlamıyoruz o zaman gelsin tepemize binsin! bireysel özgürlükleri sözde ahlak maskesi altında kısıtlasın. din emrediyor diyerek yasa yapsın! ancak dinin emri gereği hırsızlık yapanlara dokunmasın!
06 Kasım 2013 tarihli Hürriyet gazetesi'ndeki köşesinde, sözde başbakan'ı eleştirmiştir. Kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmamasına destek vermiş; ancak Başbakan'a hak vermekten de kendini alamamıştır. Başbakan'ın sinirli halini ise "Gece gündüz çalışıyorum, beni anlamıyorlar, engellemeye çalışıyorlar" gibi bir nedene bağlamıştır. Böylece başbakan'ın üslubunun neden böyle olduğunu da açıklığa kavuşturmuş oldu.
Not: Söz konusu yazı 2011 tarihli Milliyet Gazetesi'ndeki köşe yazısının tekrarı imiş. Demek ki, Taha Bey o günlerden beri sessiz sedasız eleştiri ayağına millete zehir zerk etmiş.
--- alıntı ----
balyoz davasını savunmayı vazife edinmiş hükümet memuru.
asıl rengini ince ince bugün belli etmeye başlamış.
darba hazırlığı yapıldığına yönelik hareket noktasını (plan semineri) açıklammış.
- seminere katılan herkes mahkum edilmemişmiş!
- 2003 yılının cd'lerinde 2007 yılında piyasaya sürülmüş "font"un kullanılması cd'lerin sahte olduğunu göstermezmiş! güncelleme olabilirmiş!
seminere katılmayan hatta o sırada yurt dışında görev alan kişilerin de dava kapsamında içeri alındığına hiç değinmiyorsun taha! cık cık cık dersini çalışmadın mı?
yoksa çok iyi çalıştın da gerçeklerin sadece "bir kısmına" mı değiniyorsun?
ne hikmetse o kısım iktidarın gözümüze sokmak istediği kısım!
Cnn turk te dakika itibariyle tayyibi yerden yere vurandir. Der ki: ben 10 yildir akp nin yaptigi reformlari savunan biriyim ancak hukumetin bu eylemleri gormemesi cok garip.
dönemin adamındır. Köşe yazısında Akp yazdığı için açıklama yapan, özür dileyen "gazeteci"nin objektif olması imkansızdır. Düzenli olarak köşe yazıları okuyan birisi olarak o köşe yazısını okuduktan sonra bıraktım kendisini takip etmeyi ve okumayı, zira böyle pısırık yazılarla gazeteci olunmaz.
az önce kanal d canlı yayınına bağlanıp "esad" yerine "sedat" diyen gazeteci. dil sürçmesinin dibine vurdu resmen. sedat deyince ben ruşen amcanın oğlu sedat zannettim.
bugünkü yazısı manidar.
öcalan ne okuyor ! birde eleştirmiş demokratik özerklik için stalinist ve leninist çizgilerden çıkılmalı, bu düşünce yapılarını eleştirecek kitaplarda okunmalı, sırrıya da tavsiye vermiş. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22676932.asp
gülsem mi ağlasam mı.
giderek hurriyet'de ki rolu artiyor. demek ki artik hurriyet de, dogan medya da degisiyor. belki de aydin dogan'in kizlari tirajlari dusunerek esneklik politikasi uyguluyorlar.
22 aralik 2012 tarlhli köşe yazısı başkanlık sistemini savunurken " abd'de de var, orada demokrasi yok mu yee" diyen akp'li ampul kafalara cevap olarak okutulmalıdır.
neredeyse son 2 aydır her yazısında ve tv programında yalakalıkta sınır tanımayan yaşına göre gayet iyi performans gösteren gazeteci.
bir mehmet barlas değil tabi, barlas hacıya kafa tutabilmesi için bile daha çok ekmek yemesi ve yanaklardan makas alabilecek kadar laubali olabilmesi için uzun yollar katetmesi lazım. bu kadar zamana ömrü yeter mi allah bilir.
bunları yaparken rahatsız da olmuyor üstelik, ilginç.
iki metalin birbirine sürtünmesinden doğacak korozyonları önleme amaçlı kullanılan yağın doldurulduğu ve ihtiyaç halinde dökülmek için kullanıldığı kaptır.