bi tek o mu? be kardeş! hepsi özlenmektedir diye haykırmak geliyor içimden, hadi çok iyi kaleci veya oyuncu olduklarını geçtik, adamlar takımlarını sahipleniyordu. demek ki karakter bir oyuncu için çok önemliymiş, hepsi kalbimizde kalacaktır. bu gruba harry kewell'da dahil olmuştur.
hepsi, tek tek özlenmektedir...
taffarel...
sokakta futbol oynarken biz, kaleyi dahi sevdirmiştir, forvet modasını söküp atarak.
gerçekten de; "bi tek o mu? be kardeş! hepsi özlenmektedir diye haykırmak geliyor insanın içinden..."
ancak bu başlığa girip, hayal kuruyor ezikler muamelesi yapacak arkadaşlara peşin yanıt;
onca türkiye ve avrupa kupası kazanmış, muhteşem başarılara imza atmış bir kadronuz olması gerek ki;
şampiyon olsanız bile o sezon, onalrı her daim özleyebilesiniz...
kardeşlerim, dostlarım, romalılar! artık özlem bitmiştir. taffarel fatih terimin yeni yardımcısı olarak en kısa zamanda görevine başlayacaktır derken ki kalp atışlarımı duyduğunuzu farkediyorum sevgili sözlük ahalisi
- sabah radyo programında duydum, yanlış bilgi ise radyoya dalarız!
güzel günleri özlemektir. ama görünen o ki özlem sona ermek üzere...
eğer eskisi gibi florya'da ev tutarsa, o civarda yaşayanlar için bisikletiyle tesislere giderken yolda gördüğü çocuklara süt-çikolata dağıtan adam geri dönüyor demektir.
not: taffarel'in çocuklara aşırı düşkün olduğunu, 40 civarı(!) çocuk evlat edindiğini, galatasaray'a gelmeden önce manastıra kapanıp keşişlik yapmaya başladığını, manastırda zorla ikna edilip galatasaray'a transfer edildiğini, galatasaray'dan sonra transfer olduğu parma'da bir sezon oynayıp empoli'den transfer teklifi aldığını, bu transfer görüşmesi için empoli'ye giderken arabası yolda kaldığı için bunu tanrıdan gelen bir işaret olarak görüp futbolu bıraktığını, tüm bunlardan önce brezilya milli takımı ile 3 dünya kupasında oynamış olduğunu hatırlatmak isterim. renkli bir adam geri dönüyor, hazır olun...