Az önce anladığım kadarıyla küçükken farkında olmadan yapıyormuşum ben bunu.
Kuzenime attığım uçan tekmeler 3 puanlıktı kesin. Ama çok dayak yedim onu da soyleyim. Saçımı falan çekiyordu ayı.
6 yıl, lisanslı yaptığım spordur. Eğlencelidir, güzeldir. Hele o antreman ortamı tadından yenmez. Fakat bir süre sonra beni bırak dercesine fena halde sıkıyor. Evet ben de öyle yaptım. Ve bi kız olarak bu sporu yapıyorsanız erkek fatma lafını duymaya hazır olun.
Yaklaştırmadı falan fişman tarzı mevzulara gülerek yaklaşırım.
Şöyle ki, kavgaya girecek adam kendine güvenecek. karaciğere gelecek tek tekmeyle yada tek yumrukla yere ineceksen zaten siktir git en yakın kanalizasyon kapağını aç, atla.
Sıkı ve kaslı bir vücuda sahip mma' ci kardeşler her türlü siker. Neden ? Adam taekwondo' da biliyor, karate de biliyor, sokak dövüşünü yalamış yutmuş, hapkido da biliyor. Mixed Martial Arts olayı o yüzden güzeldir. Yeri gelir pes ettirme yöntemine gidersin müsabakada, adam pes edene kadar sınırı yoktur ( bazı bölgelere vuramassın, cinsel bölge gibi ) adamın ağzına sıçarsın. Daha geçen gün müsabakada kafasına aldığı darbeden dolayı 2. bir kafaya sahip olan ( o denli şişmiş ) bir adam gördüm.
Taekwondo messi ise, mma ronaldodur. birisi tek alana yoğunlaşır, diğeri herşeyi barındırır.
Bu dövüş sanatı ile uğraşan kuzenimin salladığı tekmeyi tutup, kucaklayıp denize atmışlığım var.
Yani kesinlikle tırt değildir, aksine çok etkili bir disiplindir lakin 98 kilo, 180 boylarında insanlara karşı denemeyin, işe yaramıyor kendimden biliyorum. Etkili yöntemler için ; (bkz: Cinsel bölgeye tekme atmak)
Kimi başlıklarımı nedenini anlamadığım biçimde - nedeni hakkaten anlaşılmaz biçimde - silen moderatör arkadaşlar bilmeli ki, iyi tekvando bilirim. Tekvando'nun yüzde 70'i tekmelerden, yüzde 30'u yumruklardan oluşur. Bu dövüş sporunun en önemli silahı ayaktır. Zaten, tekvando, düşmanı ayakla kendinden uzak tutma sanatı olarak tanımlanır. Kuşaklar, diğer uzakdoğu sporlarındaki gibidir; ama nüanslar vardır.
Beyaz, saflık anlamına gelir; başlangıçtır.
Sarı, bitkinin kök salması gibi, tekvandocunun da bu spora kök salmaya başladığına işaret eder.
Yeşil, bitkinin yapraklanıp büyümeye başlaması anlamına gelir ki, yeşil kuşaklı tekvandocu da 'yeşerir'.
Mavi, yeşeren bitkinin göğe doğru uzaması anlamına gelir; mavi kuşak da öyle.
Kırmızı, artık tehlikeli hale gelmesine işaret eder.
Siyah, ölümdür, olgunlaşmaktır; tehlikelidir.
Tekvando'nun özelikle ayak kullanılarak yapılan kendine özgü vuruşları vardır.
Tolyo, ingilizcede high kick denir, yüksek tekme anlamında. Kafaya atılan tekmeye işaret eder.
Apçegi, direk vuruştur; pençe ile vurulur.
Yopçegi, yan ayak vuruşu.
Palding, yan tekme.
Dutçagi, mideye vurulan tekme. (Dutchagi diye yazan da var; geriye dönülerek atılıyor.)
Uzakdoğu sporlarında hayali rakiplere karşı verilen mücadeleye KATA deniyor. Tekvandoda kata'ya poomse deniyor. Poomse, gölge dövüşü; sanki karşınızda bir rikap varmış gibi dövüşmek.
Kimi başlıklarımı nedenini anlamadığım biçimde - nedeni hakkaten anlaşılmaz biçimde - silen moderatör arkadaşlar bilmeli ki, iyi tekvando bilirim. Tekvando'nun yüzde 70'i tekmelerden, yüzde 30'u yumruklardan oluşur. Bu dövüş sporunun en önemli silahı ayaktır. Zaten, tekvando, düşmanı ayakla kendinden uzak tutma sanatı olarak tanımlanır. Kuşaklar, diğer uzakdoğu sporlarındaki gibidir; ama nüanslar vardır.
Beyaz, saflık anlamına gelir; başlangıçtır.
Sarı, bitkinin kök salması gibi, tekvandocunun da bu spora kök salmaya başladığına işaret eder.
Yeşil, bitkinin yapraklanıp büyümeye başlaması anlamına gelir ki, yeşil kuşaklı tekvandocu da 'yeşerir'.
Mavi, yeşeren bitkinin göğe doğru uzaması anlamına gelir; mavi kuşak da öyle.
Kırmızı, artık tehlikeli hale gelmesine işaret eder.
Siyah, ölümdür, olgunlaşmaktır; tehlikelidir.
Tekvando'nun özelikle ayak kullanılarak yapılan kendine özgü vuruşları vardır.
Tolyo, ingilizcede high kick denir, yüksek tekme anlamında. Kafaya atılan tekmeye işaret eder.
Apçegi, direk vuruştur; pençe ile vurulur.
Yopçegi, yan ayak vuruşu.
Palding, yan tekme.
Dutçagi, mideye vurulan tekme. (Dutchagi diye yazan da var; geriye dönülerek atılıyor.)
Uzakdoğu sporlarında hayali rakiplere karşı verilen mücadeleye KATA deniyor. Tekvandoda kata'ya poomse deniyor. Poomse, gölge dövüşü; sanki karşınızda bir rikap varmış gibi dövüşmek.
Üç kelimenin yanyana gelmiş halidir. Şöyle ki:
Tae - Ayak vuruşu anlamına gelir.
Kwon - El vuruşu demektir...
Do ise dövüş felsefesi anlamında kullanılır.
Bu durumda tam çevirisi şöyle oluyor: El ve ayak ile yapılan vuruşların ilmi...
yıllar önce, babamın beni götürdüğü oranın sahibininde babamın arkadaşı olduğu ve babamın adama eti senin kemiği benim diyip bir ay boyunca dayak yediğim ilk ve tek yer.
yapanlarla uğraşılmaması "eah tekvando ne ki abi yeağ , sokakta işe yaramaz" denmemesi gereken spor.
yıllardır vücut geliştirme yapıyorum. bir 5 aylık ara vermeden önce 97 kilo civarlarındaydım. uzunum ama çok da uzun olmadığım için goril diye adlandırıyordum kendimi.
taekwondocu bir arkadaşım vardı. hala var gerçi. görsen ama çocuğu haline acırsın. aç bırakıyorlar bunu diye. beyaz somali'li bildiğin.
çocuk böyle olunca, götün de kalkıklığıyla gel kapışalım dedim. bir süre de kick box yapmıştım vücut geliştirmeye ilaveten ama bulduk zayıf çocuğu tutup kaldırayım diyordum. hani gerçekten değil tabi kapışmamız. teknik müsabaka bi nevi.
bu zayıflığına çocukta bir özgüven var . görsen lpg ile çalışıyor dersin. ben en baştan anlamadım lan bundan 3 tane ben oluyorum dedim, neyine güveniyo pezevenk falan diyorum. neyse.
3 , 2, 1 dedik başladık. dedim tam gideyim üstüne çocuğun. hop elemanın ayak benim karaciğerde. neyse indirdi onu. hoş indirse ne olacak. herifi yakalayamıyosun. pire gibi pezevenk. hani yakalayamıyorsun dediğim sadece hız değil. adam sağ kulak , sol kulak, tolyo, dutchagi ne varsa koyar yaklaştırmaz yanına ki yaklaştırmadı ben de pes ettim sonra.
tkd ci arkadaşlar uyarırsa yazdıklaırmı değiştiririm teknik tabirlerle ilgili.
hani baştaki şeyden bahsetmek istiyorum. ilk davranan olursa, kavganın farkında olursa taekwondocu siker atar. adamdan uzak durun kardeşler.
koydu mu mor güller açar. öldürmez ama süründürür. az kalsın sürünecektim.
spor olarak süper ancak özünde puan almak yattığı için savunma amacıyla kullanılmasını uygun görmediğim hede.
daha etkili olanları için : (bkz: boks) (bkz: aikido) (bkz: iman gücü)
yaklaşık 6 ay yaptığım sarı yeşil kuşakta bıraktığım spor . güzeldir ama gaza gelmemek lazım . bittikten sonra çıkışta dövecek adam arayanların sonu pek hayırlı olmaz . lise de de arkadaşlarınıza artistik yapmayın yok yemin ettik gerçek hayatta kullanmayacağım diye . dalga bir yana zevkli bir spordur . 3 ay da insan kendisinde ki değişikliği hissedebilir .
tae kwon do insanın kendini koruma ihtiyacından doğmuş kore kökenli bir savaş sanatıdır. karakteristik özelliği ayak tekniklerinde ustalaşma olmakla beraber; kilitler, fırlatmalar, yumruk ve açık el, diz-dirsek, sıçrayışlı ve sipinli tekme tekniklerini yüksek bir dinamik içerisinde kullanarak savunma ve vuruş yapmayı öğreten, bunları yaparken zihni geliştirmeyi, kişinin kendini tanımasını amaçlayan bir sistemdir. kore'de ortaya çıkan tae kwon do'nun geçmişi 2000 yıl eskiye dayanır.
tae ayak, kwon el, do yol,disiplin,düzen demektir. tae kwon do'nun üç eşit amacı vardır :
1. zihinsel gelişim
2. fiziksel gelişim
3. kişisel savunma
tae kwon do kişisel bir öğretidir. amaç kuşak almak değil gelişmek olmalıdır. kuşak sadece gelişmenin göstergesidir. kişisel gelişiminiz ne kadar çok olursa bu hayatınızdaki herkese ve her şeye yansır. önemli olan gelişimin dengeli ve sürekli olmasıdır. bir başka deyişle sağlık, düşünceler ve duygular denge içinde gelişmelidir. bunları birbiriyle kıyaslamak hatadir. tae kwon do'da her şey kişinin kendisi üzerine odaklanır.
2000 sidney olimpiyatlarından itibaren olimpik spor dalı sayılan el ve ayak vuruşları ile yapılan ancak ayak vuruşlarının ön planda olduğu do prensipleri ile çalışılan bir kore sporu. sanatı.