evliya çelebi nin seyahatname'sinden uyarlanmış yarı animasyonlu çocuk programıydı. çizgi film bölümlerinin görüntü kalitesi çok iyi değildi ama yinede e.çelebi ve küheylan çok sevimliydi. her hafta başka bir ili ve özelliklerini anlatırlardı. birazda ürkütücüydü görünmezlik otu çiğneyip kaybolurlardı. mürekkep dökülür tüyle bişeyler yazardı.bize kim olduğumuzu anlatan programlar vardı eskiden , iyiki seksenlere yetişip bunları seyredebilmişiz
eğer benim gibi 87li veya o dönemin çocuğu iseniz çizgi filmlerin tadının damağınızda kalmamasına imkan yoktur zaten, tsubasa'dan tutun transformers'a, tom ve jerry'den tutun jetgiller'e bir sürü isim sayabiliriz burda ama özellikle 90ların ortalarından sonra birden kesildi çizgi filmler ekranlardan. 2000 doğumlu yiğenim bunların hiç birini bilmeden büyüyor. çizgi filmleri parayla satın alıyor. çoğu zaman bilgisayar başında (bu çocuk 9 yaşında), biz atariyi bile bırakırdık çocukken çizgi film için. sabah 7lerde kalkardık. şimdiki çocuklara üzülüyorum ekranların çizgi filmlerin değil de kadın programları dolmasından dolayı. üzgünüm küçük kardeşim, yemek, kadın ve evlendirme programlarından önemli değilsin bu devirde .
tadı damakta değil de komple boğazımda kalan, korkudan altıma yaptırtan clementine vardı. öyle çizgi film mi olur? geceleri ter kan içinde uyanırdım.bi de o ateşten yaratığı allah sanırdım çocukluk işte...
robotlu bir çizgi film vardı. eleman robotun başının içine girip oradan kontrol ediyordu. uzay da filan değil, dünyada bu robotlar ring benzeri yerde dövüşüyorlardı. böyle bir çizgi filmi hatırlayan var mı ? galiba robotun rengi kan kırmızıydı ...