ahmet uğurlu nun oyunculuğunun yanında müzikleriyle de aşmış yapımdır. özellikle yansımalar ın bab-ı esrar adlı eseri ve filme kattığı hava çok ayrı bir yer tutmaktadır.
türk sinemasının en kült filmlerinden, her sinema tutkununun izlemesi gerekir. hele ki iletişim öğrencilerini bu filmden sınava tabi tutmak gerekir. bu kadar düşük bütçeli bir ekip nasıl olur da böyle mükemmel bir iş çıkarmıştır aklım almaz. diyalogları ile de hafızalarda yer etmiştir. insanı bitiren sahneleri mevcuttur spoiler içermesin diye de yazmayacağim gidin izleyin be kardeşim.
zeki demirkubuz filmlerinin birçoğu ile aynı konuyu işleyip, aynı konuları daha trajikomik biçimde sunan filmdir. aşağı yukarı aynı çevre, aynı sorunlar, aynı yaşam biçimi ve ikilimler zeki demirkubuz filmlerinde de geçer. fakat o daha varoluşçu ve trajik biçimde sunar. ikisi de saygı duyulacak tarzlardır.
bab-ı esrar ' ın ciğerlerimizden içeri girmesiyle, içimizde yaşattığımız mahsunların prangasını kıran film. koalisyonu kurup * bünyenin şarap ihtiyacını karşıladıktan sonra, elde çıkma ekmek taksim'e akası gelir insanın bu filmden sonra. bize özgü hüznü layıkıyla yansıtan, kalplere tam manasıyla nokta atışı yapan, ezber bozan bir klasik. tabutta rövaşata da böyle atılmaz mı zaten?
bugüne dek izlemediğim için kendime kızmama yol açan filmdir. pek bi arkada kalmış ama tuncel kurtiz ve ahmet uğurlu'nun süper oyunculuklarıyla beğeni toplamıştır. yurtdışındaki festivallerde de sayısız ödül almayı başarmıştır. şiddetle izlenilesidir.
ahmet uğurlu ve tuncel kurtizin oyunculuklarının ne denli güçlü olduğunu gördüğümüz film. zira dün akşam ilk kez izledim. aman yarabbim şoke olmuş durumdayım. bu nasıl oyunculuktur. fakat filmde can sıkan bir 31 sahnesi vardır ki; olmasa iyi olurdu. allahtan ailemle izlemedim.
bir sürü ödül almış, başarılı yapım.
1996-33. Antalya Film Şenliği-Altın Portakal-En iyi Erkek Oyuncu (Ahmet Uğurlu)
1996-33. Antalya Film Şenliği-Altın Portakal-En iyi Senaryo (Derviş Zaim)
1996-33. Antalya Film Şenliği-Altın Portakal-En iyi Film
1996-33. Antalya Film Şenliği-Altın Portakal-En iyi Kurgu
1997-9.Ankara Film Festivali-En iyi Erkek Oyuncu (Ahmet Uğurlu)
1997-16.istanbul Film Festivali-Jüri Özel Ödülü(Derviş Zaim)
1997-Türk Eleştirmenleri Birliği-En iyi Oyuncu (Ahmet Uğurlu) kaynak: wikipedia.org
'iyi ortanın gol getirmesi kolaydır. has ayaktopçusu, kötü ortadan ekmek çıkarabilendir.' (bkz: futbolun yazılmamış kitabı/ böyle bir yayınevi yok yayınevi/ sayfa: sağ üst köşesini kıvırdım sizin için, görürsünüz)
'estetist kaygılar ve spektekülar hareketler asıl amaç olmasa da rövaşata iyidir.' (bkz: futbolun yazılmamış kitabı / böyle bir yayınevi yok yayınevi/ sayfa: üst köşeden kıvrılmış sayfaları topluma yeniden kazandırma derneğinin logosu var burda)
-ne estetizmi bre gafil! hayatta kalma savaşı bu, top öyle geldiği için...başka çarem yoktu!
haklı, vallahi haklı mahsun. billahi de mahzun. haklı'ydı yani. ama belki ölüler de gol atar ha? sadece tribünlere
koşmaz. olsun. koşmasa da olur. mahsun gol gol gol. yaz be mahsun. yaz golünü.
ahmet uğurlu ve ayşen aydemir'in enfes oyunculuğu ile göz kamaştıran filmdir, konusu ile de replikleri ile de bir harikadır.
--spoiler--
+ ben aslında sizden
- ne?
+ ben aslında sizden
- ne?
+ ben aslında sizden
- ne?
+ bişi istesem...
--spoiler--
değeri bilinmemiş muhteşem türk filmlerinden. tuncel kurtiz bambaşka oynamış bir kere. sırf onun için bile defalarca izledim. bir de çiziktirdiğim bir karikatürümde bana destek olmuştu bu film.
bana göre mutluluk, kader ve gemideyle beraber türk film tarihinde cok saglam filmler arasinda tabutta rövasata. dervis zaim'in cok zor sartlar altinda cektigi bir fimdir. gönül isterdi ki zervis daim'i hep bu filmiyle hatirlayalim.
Ahmet Uğurlu'nun oyunculuğunu gösterdiği filmdir. Ayşen Aydemir'de oldukça iyi oynamış. Yalın dili ile etkileyici bir film. Acıtasyon olmadan da iyi film yapılabileceğinin göstergesidir Tabutta Rovaşata.
ahmet ugurlu nun filmdeki yakın arkadası kayığın içinde ''donarak'' öldüğü sahne içler acısıdır. mezarına şarap dökerek ugurlamalarıda apayrı bir acıdır.kaybolmuşlugun trajedisi,hiçbirşeye inanmayışları ve gerçekten ülkenin arka sokakları cok iyi anlatılmıştır.
--''nasıl olurda bir insan donmamak,ısınmak için araba çalar?''
--''nasıl olurda bir suçlu hiçbir cezaevine konulamaz veya hangi cezaevibir suçluyu o cezaevinde görmek istemez?''
sorularını size sordurarak dışlanmışlığı ve yoksulluğu göz önüne serer.