Onder daha sonra bu dusunceyi temellendirmek icin montesquieu'nun savundugu kuvvetler ayriligini, kuvvetler birliğini savunan jean jacques rousseau'ya atfeder. ayni konusmasindaki su sozleri, ulu onderin bu konudaki kafa karisikliginin guzel bir ornegi oldugu gibi, adamin dusuncelerine degil karakterine saldirmakla ayni zamanda ad homnem bal hominem bir nitelik tasir:
"jean jacques rousseau'yu baştan nihayete kadar okuyunuz. ben bunu okuduğum vakit hakikat olduğuna kail olduğum bu kitap sahibinde iki esas gördüm. birisi ıstırap, diğeri cinnettir. merak ettim. ahval-i hususiyesini tetkik ettim. anladım ki, hakikaten bu adam mecnundur ve hal-i cinnette bu eserini yazmıştır. binaenaleyh, çok ve çok isnat ettiğimiz bu nazariye böyle bir dimağın mahsülüdür" (tbmm zabıt ceridesi, c. 14, s. 440)