--spoiler--
talat aşık olduğu kadının evine kadın kılığında girip kendisini kendisinin kız kardeşi olarak tanıtınca fitnat'ın kafalar karışıyor ikisine birden aşık olduğunu sanıyor. biseksüel miyim ben acaba noldu bana derken talat peruğu çıkarıyor da kendine geliyor. yazık.
--spoiler--
spoiler içine aldım da ilk yerli romandan da spoiler yemezsiniz. orhun yazıtlarını da spoilerla yazayım oldu olacak.
--spoiler--
öd tengri aysar kişioglı kop ölgeli törümüş arkadaşlar.
--spoiler--
zamanında okumak zorunda bırakıldığım, fakat başarısız bulduğum roman. romancılığın ilklerinden sayıldığı için saygı gösterilir, normal karşılanabilir teknik kusurları. sonrasında, tanzimat dönemi romanları ve özellikle servet-i fünun dönemi romanlarının gölgesinde kalmıştır. hatta kendi döneminde dahi yankı uyandırdığını sanmıyorum. sonuçta anadolunun her yerinde okunmuyordu bu romanlar.
küçük bir google'lama sonucunda öğrendim ki, hadîka'da tefrika edilmiş.
Karakterlerin sığlığına rağmen finali güzel olmuş roman, tabii aslınsa güzel değil kötü sonla bitmiştir lakin beni tatmin etmişti. Konu olarak bakıldığından kitabın ismi için Taaşşuku Talat ve fitnat yerine Musibetname tercih edilseydi daha güzel olurdu bence.
Üç farklı aşk hikayesini içinde barındıran edebiyatımızdaki ilk yerli romandır. Şemseddin sami nin bu 'felaketname' değil dediği eser gercekten de aşkların yanında felaketlerle dolu bir olaya sahiptir.
O değil de insan böyle nasıl sever. Ne kadar güzel bir sevme biçimidir bu Allah ım. Acaba böyle aşklar var mıdır, böyle bahtsızlıklar olabilir mi diye kendime sordum durdum. Sonra aklıma menfaatci insanlar geldi düşüncemden bile vazgeçtim.
Ah biçare kadınlar, neler çekerlermiş! Biz erkekler onları kukla mesabesinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mâni oluyoruz. Bu ne rezalet! ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı başka bir erkeğe rastgelse, yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve bir başka defa görmediği bir kadına rastgeldiği gibi gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki, biz karıları insan sırasına koymayız. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkarız.