sözler mühim değil. genç bünye için mühim de olabilir, bilmiyorum. hatırlattıkları var şimdi..
kiminin çocukluğu, kiminin ayakları 8 karış havada gençliği. bazısı için baklava desenli şetland kazak, belki de okuldan hiç kaçmamış olmanın pişmanlığı, en bi güzel yıllar.. onun kara sevdası, diğerinin kara yazısı. üstümüzde babamızın gölgesi, huzur, ille de huzur!
gözaltı kremsiz,
geceler ödevsiz..
hayat bayram!
öyle..
şarkı girerken öyle bi hüzün.. 2.21 de sanki daha da eskiye, çok eskiye, boş şarap şişelerinin aşktan muzdarip ellerden sinema perdesine hırsla, hızla ve çaresiz kayışı.. güzel genç kızın, "eyvah, dellendi yine benimki" iç sesinin bakışına yansıması, sinemadan konu komşu eşliğinde uzaklaştırılışı.. nevresimler yok henüz, yorganlar kaplanıyor o sıra, yastık başları kaneviçe işlemeli, her kıpırdanış lavanta.. özlem, hep düne, yine de düne.
gelirsin diye dinliyorum. dönersin diye bir gün. son gelişini alıp gittin. bir kere daha uzatırsın ellerini diye.
"içimde yanan hasretinle ben baktım durdumsenin yollarına..."
aranjmandır, farklı sözlerle nilüferden önce selçuk ural tarafından söylenmiştir. aklımda kaldığı kadarıyla sözleri şöyleydi:
affet n' olur beni
söylediklerim doğru değildi
bir kızgınlık anında söylenmiş
gerçek duygularım değildi
dinle bak itiraf ediyorum
seni çok çok seviyorum.
.
.