hukuksuzluğun göstergesidir. ülkemizde malesef adalet anlayışsızlığının örneklerinden biridir.
eskilerin tabiri ile "ekmek çalmak da milyonlarca lirayı çalmak da aynı şey".
şu an yürürlükte olan kanunların acilen değiştirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
dip not: türkiye cumhuriyeti güvenlik kuvvetlerine, halkın güvenliğinden sorumlu bu kuruluşlara mensup birine silah doğrultmak/ateş açmak ile "taş atmak" hemen hemen aynı şeydir bana göre.
çünkü taşın da silah gibi yaralayıcı ya da öldürücü etkisi vardır.
bu durumunu da gözardı etmemek gerek.
bir gazete manşetinde görülmüştür;
x şahsı savunmasız bir kıza tecavüz suçundan 5 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
aynı gazetenin * 3-5 ay sonraki bir başka manşeti;
y şahsı savunmasız bir kıza tecavüz edip öldürdü ve 3 yıl 2 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.
suç olan bir olayın cezalandırılmasıdır, yüksek yaptırımlar olayın tekrarlanmaması açısından gereklidir, aksi durumları her türlü hırsızlık gasp ve cinayet olayında reşit olmayan bireylerin kullanılmasında gördük. bu tip durumlarda cezada hafife kaçmak daha sık tekrarlanmasına teşvik etmektir. bir olay oluyor, en öne çocuklar konuyor taş atsın, küfretsin diye ve güvenlik güçlerinin eli kolu bağlanmış oluyor. bu durumun tek çözümü ise cezai uygulamalardır, gerçi o taş atan bütün çocuklar toplanıp hepsinin ailelerine kesilmeli bence bu ceza orası ayrı ama...
hukuk sistemimizin ne kadar sığ ne kadar geri olduğunun göstergesidir. bu cezayı hak eden bu yavrumuz değil bu yavrumuzu oraya gonderenlerdir. bu kızın hayatını düşünün,7 yıl yatıp çıktıktan sonra toplumdan daha uzak, sabıkalı, topluma yararı olmayan biri olacak. bu olay olmasa belki öğretmen, mühendis olup ülkesine hizmet edecekti. o insanın tek sahip olduğu şey hayatı ve biz onu harcadık. bir yıldız daha kaydı...
cok da sasirtici olmayan bir ceza, neticede teror sucu kapsaminda dahasi adi suc da olsa sonuc degismezdi muhtemelen. karsilastirmali hukuk bilenlerin cikarimlarina gore baska bir ulkede mesela amerikada muebbette olabilirdi bu sucun cezasi, hele ingilterede yedi sulalesini, onu birak komsularini bile haftalar aylarca sorgudan gecirebilirlerdi, ya da isvec ve norvec gibi ulkelerde ek yaptirimlar da soz konusu olabilirdi mesela ailenin diger cocuklarinin elinden alinmasi gibi.
asıl cezayı ana ile babasına vermek gerekir. onlara verilecek 15 yıllık cezayla, bu süreç içinde doğacak 4-5 çocuk engellenmiş olur ve sokaklarda taş atacak çocuklar 10-15 yıllık süreçte azalma eğilimine girer.
15 yaşındaki kız neye ve neden taş attığını bilecek kadar büyümüşse, yaptığı davranışın sorumluluğunu almaya da hazır demektir. yok değilse eğer ailesi bu çocuğa sahip çıkmalı, ''gel bakayım sen, ne işin var burda senin'' demelilerdi. neticede yaşı 18' in altında olan ama tecavüz eden, hırsızlık ya da kapkaç yapan çok çocuk var. masumiyet de bir yere kadar.
15 yaş cocukluktan cıkmış ve gençliğe adım atılmış bir yaştır ve yapılan bilinçli bir harekettir. evet bu kadar ceza fazla ama ceza almıyorlar diye cocuklar kullanılıyor suç ortamlarında. bu sebeple bu kadar çok olmaması gereklidir fakat cezasızda kalmamalıdır.
sizin 15 yaşında dediğiniz kız öcalan'ın suriye'den çıkarılışının yıldönümü için eylem yapmış biri. öcalan'ın suriyeden çıkışının anlamını bilen, tutup örgüt propagandası yapan bi kız için aman ufacık, cici kız demeyin. o kız tutup terörden bağımsız olarak da birini öldürmüş olabilirdi. kaldı ki istanbul'da resmen cayır cayır yanarak ölen serap diye bi kız vardı *. ona yazık değil mi? berivan gibi masumcacık cici kızlara mı yoksa seraplara mı üzülelim?
Aralarından su bile geçmeyen kaldırım taşlarını söküp polise fırlatıcak zeka ve bedeni yeterliliğe ulaşmışsa, verilen cezayıda çekecek yeterliliğe ulaşmıştır.
türk adaletinin ne kadar adil olmadığının göstergesidir. 15 yaşındaki kıza 8 değil en az 25 yıl hapis verilmelidir. hapisten çıktığı zaman 23 yaşında olacak bu kız bir yeni leyla zana bir emine ayna ya da dağ kadrosu elemanı olacaktır. ama bu bile yetmez, mümkün olsa keşke
(bkz: idam cezası)
--spoiler--
kemal sunal bir filminde delidir ve deli arkadaşı ile birlikte bir kasabaya gelir. yetkili kişiler sanıldığından ve kardan yollar kapalı olduğundan kasabayı rahatça idare ederler ve fırsattan istifade kasabalıyı kazıklayan esnafa haddini bildirirler. bu filmden diyalog:
ks: halkı kazıklamışsın. 3 gün dükkan kapatma, 5000 tl para cezası, vs vs.
esnaf: bu cezalar da ne? asın bari...
ks: hah kendisi buldu cezasını, hadi savcım hallediver.
--spoiler--
eh bu yorumda da az kaldı o raddeye galiba. olmadı asamasak da linç ederiz. tamam, güvenlik kuvvetlerine taş atmak suçtur, 8 yıl olmamalı ama makul bir cezası da olmalı (18 yaşın altındakiler için hapis dışında bir mekanizmayla olması daha mantıklı). ama burada asıl amaç ıslah etmek ve 15 yaşındaki genci suçun mahiyetini algılayıp bir daha bu suçu işlemeyecek mentaliteye taşımaktır. hakların geçerli olduğu, hukuk düzeninin işlediği bir ülkede yaşadığına onun da inanır olması esastır ki taş atmayla hak aramaya kalkmasın. kendisinin yaptığı bir hatanın aşırı sonuçları nedeniyle devlete küsmesin. hapishanede ortamına girip iyice militanlaşmasın. yoksa asmayla kesmeyle yıllarınız geçer, kinler daha da körüklenir, gençleriniz kaybolur. böyle sürer.
(not: örnekteki detayların hepsi bir yana kemal sunal'ı ve o filmdeki tiplemesini tabii ki çok seviyoruz.)
türk ceza kanunlarına göre suçu sabit birinin, yine ceza kanunlarının ilgili maddelerince suçun hükme bağlanmasıdır.
herkes hakim olmuş, savcı olmuş, hatta bazıları terörist olmuş kızı savunurken perde arkasında olan bitene vicdani sorumlulukla yaklaşabiliyor. kanunlar vicdanı sorgulamaz, hakimlik taslayanların önce bunu bilmesi gerekir.
ortada bir suç var ve şüphelinin suçu sabitse, bu çeşitli tutanak, ifade ve en önemlisi görüntülerle ispat ediliyorsa, kızın "ben bu suçu işlemedim, teyzeme gidiyordum" demesi gayet gülünecek bir durum. bu güne kadar suçu sabit olanlar dahil hiç bir şüphelinin suçunu kabul ettiğini görmedim. herkes masum bu ülkede. ve her ne hikmetse, masum olmakla kalmayıp bir de zarar verdikleri kamu, kurum ya da kişileri suçluyorlar. tıpkı burda olduğu gibi. neymiş, böyle bir şey varsa bile çocuk(?) yaştaki bu kızı suça sürükleyenler cezalandırılmalıymış, kız değil. her suç, işlendiği yere ve suçu işleyen kişiye göre değerlendirilir. azmettirmek suçunun hükmü, gereken kişilere verilir. ama bu kızı masum yapmaz. eyleme katılıp, terör örgütü propogandası yapan bir kız, bu suçun karşılığını da iyi bilir; kızı savunanlar öncelikli bunu bilsin. ve birilerini savunmak için, onunla aynı görüşte ya da o görüşe yakın olduğunuzu belirtmiş oluyorsunuz.
detaylar önemli...
