gerçek din alimleri yani temiz yurdum insanları zaten savaş ve sonrasındaki dönemde ülkelerine bağlılıklarını bildirip vatana millete mal olmuştur.
din üzerinden menfaat çıkartan şerefsizler ise hak ettikleri gibi çatır çatır asılmıştır. arada kaynayan varsa da o şerefsizlerin arasında ne işi vardı ? ateş olmayan yerden duman çıkmaz efendi(!).
edit: şeyh sait tohumları aramızdaymış, hoşgelmişler.
istiklal savaşımızda, halkı, "Mustafa Kemal isyankardır, katli vaciptir, Yunan askerleri, padişahımız efendimizin daveti üzerine gelmişlerdir, onlara saygılı olalım" diyen ve türk askerlerine "cepheden çekilin, padişahımızın emirlerine karşı gelmeyin, Mustafa Kemal'e karşı gelin" şeklinde yazdığı risaleleri yunan uçakları tarafından türk mevzilerine atılmış, bu suretle askerin dağılmasını isteyerek vatana ihanet etmiş iskilipli hoca ve ingilizlerce kışkırtılarak isyan eden Şeyh Sait gibi bazı sözde din adamlarının itibarlarının iadesi kampanyasının bir parçası olan başlık.
ilk bombasını gurur abidemiz(!) sabiha gökçen'in uçakla attığı dersim'deki seyit rıza.. ya da şapka kanunundan önce yazdığı bir kitapta şapka yerine sarık takmayı tavsiye buyurduğu için asılan iskilipli atıf hoca.. ve haksız yere asılmış onlarca hoca ve şeyh...
ama geçti artık, asıldılar, şehit oldular mübarekler.
ve sonuçta bu millet yıllardır biriktirdiği o acıları, mesela son dönemlerde başörtülü kız öğrencilerin gözyaşlarıyla da süslenmiş o acıyı aheste aheste çıkarıyor mı şimdi birilerinin bir taraflarından? çıkarıyor. o halde sorun yok..
--spoiler--
o tarihte seyit riza, dersimim kurt lideri. ayni zamanda peygamber sulalesinden geliyor kendisi. seyit rizanin birde dini vasfi var.
firat, seytan koprusu denen mevkiide dort metreye kadar daralir. derinligi de deniz gibidir. 17 metre olur. burada bir kopru yapmislar, koprunun basinda bir karakol, karakoldada 33 askerimiz var. askerlerin basinda ismail haki adinda bir yedek tegmen. yani ihtiyat mulazim.
kopruye dersimliler bir baskin duzenliyorlar. baskinda karakol yakiliyor ve 33 askerimizde sehit ediliyor.
iste bu olay dersim isyaninin baslamasidir
--spoiler--
kılık kıyafet konusundaki tavsiyelerinden tanıdığımız seyit rıza denen köpek ve yardakçılarının hafızalardan silinmiş başka bir marifeti.
menemen olayında, birkaç esrarkeşi azmettirip bütün bir müslüman halkı töhmet altına bırakanlara bu millet güvenmedi ve hiç güvenmiyor artık...
peygamber torunu seyyid rıza 33 askeri şehit etti yalanını, düzmecesini bu millet seziyor...
bir başka seyyid (peygamber torunu) said nursi "1000 yıldır islam'a hizmet etmiş bu millete (türk milletine) kılıç çekmek haramdır!" diyor şeyh said'e karşı. haramdır diyor haram.. bir alim bunu söyleyen ve elini pak vicdanına koyup söylüyor.. köpek gibi havlamıyor bazılarınız gibi..
peygamber torunu seyyid rıza ise; "evlad-ı kerbelayık, yapmayın zulümdür bu yaptığınız" sözlerini söylüyordu asılarak idam edilmeden hemen önce.. bu millet kime güvenip, kimin pisliklerle bezenmiş oyunlar kurduğunu çok iyi bilir.
az kaldı gerçeklerin ortaya çıkmasına, çok az... pisliklerinizde boğulacaksınız.. şimdilik 3-5 masonun planladığı yolda yürüyün köpekler gibi...
seyit rıza ve çetesi önce 33 askerin, sonra yüzlercesinin katilidir. seyyidliği de vergi muafiyeti için düzmecedir. (osmanlıda seyyidler vergiden muaftılar ancak iş özellikle malum yerlerde ve ırakta çığırından çıkmıştır. bir zaman gelmiştir ki gayrımüslimler bile düzmece silsilenamelerle memurların karşısına dikilmiştir. osmanlının bununla ilgili çok sayıda idari yazışması vardır). saddam hüseyin bile seyyidlik iddasındaydı varın gerisini siz hesaplayın.
necip fazıl'ın son devrin din mazlumları isimli eserinde anlattığı din alimleridir.
kemalist kadrolar kendi çizdikleri din modelinin dışında olan, yine kendi oluşturdukları "makbul vatandaş" sınırlarının dışında gezen tüm din alimlerini ya öldürmüş ya da sürdürmüştür.
bunun nedeni bu kişilerin yobaz olması, şeriatı istemesi falan değil. nedeni; bu insanların, hakiki islamı benimsemeleri ve devletin çarpık dinini reddetmeleri. devletin dine müdahalesine karşı çıkmaları. dini mescitlere sıkıştıran laikçi zihniyete karşı "yeryüzü mescittir" anlayışını benimsemeleri onları "sakıncalı" duruma getirdi.
şayet devlete ve devletin özürlü din anlayışına biat etselerdi hiçbiri asılmaz, hiçbiri sürülmez, rahat ve huzur içinde ancak kişiliklerini satmış olarak yaşarlardı. onlar inandıkları fikirlerden geri dönmediler. yeri geldi kıyam ettiler, yeri geldi fikren mücadele ettiler.
ancak açık olan bir şey var; kemalist sistemin elindeki kan hala duruyor.
idam edilirken "sizin hilelerinizle baş edemedim bu bana ders oldu, ben de sizin karşınızda diz çökmedim o da size ders olsun." diyen seyit rıza'nın "seyyidlik" ünvanı sahteydi ama türkiye cumhuriyeti başbakanı başta olmak üzere onlarca akademisyen ve yazar bu ünvanı sürekli kullandı ve kullanıyor, öyle mi?
ilkokul öğrencilerine laf mı anlatıyorum, diye düşünüyorum ben de bazen.
ülkesine t c diyen odundan ülkesine çamur atması dışında bir şey beklenmeyeceğinin açık kanıtıdır.
t c dediği yerde beş vakit ezan okunmamaktadır.
her köşe başında bir cami yoktur.
baş örtüsü ile gezenleri t c toplayıp, hapsetmektedir.
din alimleri denilen zÂtlar, genç cumhuriyeti riske attıkları, ingiliz kışkırtması ile vatanlarına ihanet ettikleri için asılmışlardır.
amaç din alimi asmak değil, ingilizlerin oyununu bozmak ve ülkede düzeni korumaktır.
bugün türkiye cumhuriyetine t c diyecek kadar özgür olan sözümona vicdan sahibi insanların, özgürlüklerini garantiye almak adına feda edilmiş bir kaç cana sığınarak vatanlarına ve vatanperver cumhuriyet kadrosuna sövmelerini anlamak mümkün değildir.
din alimi dediklerini kışkırtan bellidir de geçmişe bakıp görmesi gereken gerçekleri göremeyip, kendi kafasından senaryolar yazan cahil cuhela hainleri anlamak gerçekten mümkün değildir.
kafadan sakat bir durum. din ile ilim aynı kefede olmaz. din sorgulamadan inanmayı, ilim ise tamamen sorgulamayı teşvik eder. ha, tasavvuf derseniz o ayrı. zaten oldum-olası iki temsilcisi vadır. mevlevi ve bektaşiler. ileri gelenleri türkiye cumhuriyei'nin kurulmasında sayısız yardımlarda bulunmuşlardır.
cezası verilen din adamı görünümlü hokakbazlara gelirsek; birçok belgelerle sabittir ki kurtuluş savaşında düşmanın yanında saf tutmuşlardır.