ikisinin de ezberi çok, ikisi de zor meslek. ikisi de problemli insanlarla uğraşır, doktora hasta insan gelir avukata sıkıntılı, ikisinde de mutlu insan bulamazsın. Karşı tarafa verdiğin emek fazladır ama güleryüz ve memnuniyet olarak çok az karşılık alırsın.
Hukukun avantajı mecburi hizmetinin olmaması ve okul bitince tus gibi anlamsız bir sınavla uğraşmamak olabilir.
Tıpın avantajı da bitirdiğinde pratisyenliğe razıysa gönlün çalışmaya başlarsın hemen. Ama yarım doktor sayılırsın gittiğin her yerde. Devlet seni nereye atarsa orda kalırsın bi de güzel güzel.
ikisi de fedakarlığı yüksek, karşılığı az olan meslekler.
Ben doktorluğu kendinden bilen, en yakın arkadaşı da avukat olan biri olarak başka bir mesleğe yönelmeni öneririm.
Edit: ikisi de eskiden çok prestijli mesleklerdi. Fakat özellikle yanlış politikalar yüzünden doktora da hukukçuya da saygı kalmadı. Halk hukukçuya yalan dolan, doktora da paragöz gözüyle bakıyor. Halbuki işin aslı öyle değil ve mesleğini severek yapmaya çalışan insanların bu işi yapma hevesi kırılıyor.
Okul hayatlarımız boyunca büyük fedakarlıklar göstererek kendimizi meslek sahibi haline getiriyoruz ve gerçekte karşılaştığımız meslek hayatı bizler için çok yıkıcı oluyor. Sonradan geri dönüşü de olmuyor.
Şimdiki aklım olsa işletme okur, kendime bir cafe-restoran açardım. Mutlu ve sohbet eden insanları izlerdim.
Türkiye Tıp turizmine yatırım yapıyor ve hala doktor ihtiyacı var. Hukukun dezavantajı, çok fazla mezun vermesi. Bine yakın kontenjan ne! Tabi her şey ilgi alanına bağlıdır.
tıp okuyabilirsen geleceğin ve itibarın garantidir ama hukuk okursan değildir, bir yerlere gelebilmek senin sosyal özelliklerine ve becerine bağlıdır, vezir de olabilirsin rezil de.
38 eksi alması kıskançlıktan. Soruya gelince öylesine edebiyat sınavına girmeme rağmen istanbul hukuk geliyodu ama ben tıpa gittim.bu ilgine daha çok bağlı.