tam tersini düşünüyorum, tanıdığum bir kaç tane tıp öğrencisi, yeni mezun var. bana mı düzgünler denk geliyor bilmiyorum, gayet mütevazi, temiz insanlar.
aksine, hastaneye gittiğimde fark ettiğim bir durum var. normalde toplumda kabul gören, doktorun insanları küçümsemesi, kibirlenmesi falan. hastaneye gittiğimde o tavrı sadece temizlikçilerden görüyorum. bi havalar, artistlikler falan. doktorlarla görüşüyoruz, adam gayet temiz, düzgün, dostane falan. garip şeyler.
Doktorluk unvanını kazanınca o göt gökyüzüne çıkacağı için öğrencilik dönemlerinde götü yüksek basınca alıştırmalı şımarık doktor adaylarımız. Bu da tavan olsa gerek.
Kazanana ve okuyana kadar o götten o kadar tek gelir ki zaten balon gibi kalır o göt. O balon gibi kalan gotte havalanir haliyle.
(bkz: tip fakultesinin neden bu kadar zor olmasi)
götüne yediği yaraklarla havasının çabuk ineceği bir durumdadır bu öğrenci sınıfını geçerse akraba konu komsunun gazıyla belki biraz kaldıracaktır gene ama her geçen yıl yarağın daha büyüğünü yiyeceğinden tenezzül etmez * şaka bir yana sadece ders çalışma hayatı olan başka birşeye ilgisiz insanlarda götün tavan yapması daha sık görülür. tıp yada başka bir bölüm farketmez, göt göttür istediği zaman tavan yapabilir.
o kadar da havaları olsun, olsun ama kafeteryada steteskopla da hesap ödemeye gidilmez ki be kardeşim.
bırak masaya dönüşte alırsın. korkma alıp ordaki müşterileri muayane etmez kimse.
çünkü onu yapmak için tıp okumak lazım. emi çocuğum...*
birçoğu için geçerli olmayan lakin kimisi için geçerli olan önermedir. Yalnız bu götü havadalık ya okula başlayana kadar ki 1-2 ay içindir ya da ilk sene içindir. sonrasında ne kadar zor bir meslek olduğunu hele de uzmanlık yapmanın ne kadar zor olduğunu gördükçe akıllanacaklardır.
ha bir de belirtmeden geçemeyeceğim lisans mezun adama Doktor denmez Pratisyen denir.
ilk senesinde hükmetmesi gereken notları görüp boyunun ölçüsünü almadan evvelki ruh hali. kitaplara gömüleceği sosyal hayatı askıya alması gereken durumlarda bu şekilden eser kalmaz.
(bkz: balonun sönmüş şekli.)
bu kadar abartılmasına gerek yoktur. o kadar puanı almış yerleşmiş her insanda bu değişim görülür. doğunun ücra bi köşesine atanana kadar bu durum devam eder.
tıptan birçok tanıdığım vardır, hatta sevdiceğim de tıp fakültesindedir. hatta hatta bunların çoğu türkiye'nin en yüksek puanlı yeri olan hacettepe tıp'tandır. yine de hiçbirinin götünün tavana vurduğunu görmedim. kaldı ki götü tavan yapsa kimsenin bir şey diyemeceği bir çok kişi var tıpta. tıp okurken yanına kendi çabasıyla 2 tane dili iyi öğreneni mi ararsın, daha ikinci sınıfta cv'si tıp kitapları gibi kabarmışını mı ararsın, yaptığı araştırmaların referansıyla celal bayar tıpa gider gibi harvard tıp'a staja gideni mi ararsın, hiçbirisinde yoktu bu göt kalkıklığı. ne iştir anlamadım.
tıp fakültesinin kazananların birçoğunun gereksiz bir havaya girmesidir ayrıca. ve insana şu soruyu sordurtur "bu g.tü uçan adamlar bile kazandı lan, sen ne b.ksun da kazanamadın?". ertesinde ilk "ben böyle olmicam oluum şu hale bak yaa" dense de sonra ağır birkaç "hava sirkülasyonu" yersen, şöyle dersin ve intikam yeminini edersin "ulan ben bi kazanayım, apartmana boy reklam astırıcam lan, herkes beni konuşacak lan, laaan, laaan. i.neleeeeeer".
olmayan durumdur. zira tıp fakültesini okumak o kadar zordur ki (yakın arkadaşlarımdan biliyorum) o öğrencinin kimseye hava atacak hali yoktur. ayrıca adamın biraz havalı olması gayet normaldir e malum herkez doktor olamaz.
öğrenciyken tavanda. *
lakin profluğa kadar uzanan süreçte, yavaş yavaş inecek ve işte ozaman halkın sağlığı ile ilgilenmeye ve güven vermeye başlayacaktır.
- ayyy,doktor mu doktor muu?
+ hee,doktor doktor..*
Bizim ülkede doktor deyince akan sular durduğu için götlerinin havada olması normaldir.
Ama gerektiğinde o uzvu aşağı indirmesini de biliriz!! *
bu birazda tıp demenin karizmasındandır. ya da tıp demenin başlı başına bi karizması vardır. yani biri sana soruyor ne okuyon diye öğretmen mühendis filan desen şaşırmayacak. hatta uzay mühendisi desen dahi en fazla geleceğin mesleği yorumunu yapabilecek ama yine şaşırmayacak. fekat tıp cavabını duymak böyle değildir.
-ne okuyorsun?
+tıp..
--sessizlik--
bu diyalogun başındaki adam ne kadar çok konuşuyor olursa olsun o soruyu sorduğu anda alacağı cevapla tuş olmuştur. konuşamaz.
