aksine bence tıpçıların kendisine üniversiteli demesi saçmadır. üniversitede okuduğunu anlayabiliyorlar mıdır acaba bu kişiler? gece gündüz ders, sosyal aktiviteye katılma olasılığı yok denecek kadar az.. artık onlar mı tıpı bitirir yoksa tıp mı onları belli değildir.
çok yanlış bir davranış. tıpta okumayan bir eziğin üniversitede okuyorum diye söylemde bulunması nasıl bir densizlik, nasıl bir kendini bilmezliktir. bir an önce yanlıştan dönüp, tıpçıların kral oluşunu tasdikleyip onların hizmetine girelim.
eğer üniversiteli olmak böyle bir başlığı açmaya yarıyorsa hepimiz pre-üniversiteline * olmaya razıyız. ayrıca tıp okuyanlar okulda özellikle 4. sınıfa kadar hiçbirşey öğremezler. hatta birisi bayıldığında bile mal gibi donup bakar. halbuki bir hemşire çatır çatır yapar müdahelesini. hem soğuk kanlıdır hem bilgili hem de pratiktir. bu sırada bizim üniversiteli ve kel beyinli arkadaşlarımızın karizması yerlere giriverir.
üstelik tıpçılar ne kan alır ne de adam gibi enjeksiyon yapabilirler. zar zor kan şekeri ölçerler. artık saçları dökülmüş bir intörn ün kan alamayıp henüz hemşirelik birinci sınıftaki benim gibi pre-üniversitelilerden yardım alıp da yerin dibine girdikleri tarafımdan çok görülmüştür.
lise hayatı boyunca dersane patronlarının pohpohladığı test odalarına hapsediln asosyal bir ergenlikten sonra zorlu üniversite hayatına atılan gece yarılarına kadar kütüphanelerde sabahlayan altıncı sınıfta beş kuruşsuz çalışan ezilen,bide uzmanlık yapmak için 3 sene sürünen dostların haklı serzenişi.kolay gelsin valla ne diyim.
hatadır.. bi yanda odtü elektrik elektronik mezunu , master için mit'ye giden adam bi yanda edirne tıp fakültesindeki mezuniyeti gelmiş tus dershanesine giden tıpçı..
güney afrika kıyılarında insanım diye yaşayan tropik bir canlı türüdür. **
şimdi; tıpçı olanların kendilerine üniversiteli demesi daha garip birşeydir fikrimce, zira tıpçı dediğin şahsiyetin üniversite hayatı mı vardır, yat ders çalış kalk ders çalış son sınıfa gelince nöbet tut, sonra uzmanlık yap, üniversite hayatı iibf lilerin yaşadığı şeydir, yani üniversiteli kelimesinin anlamını niteler iibfli, eğitim fakülteli
tıpçıya üniversiteli denmez, kısaca inek denir, zira söylemesi kolaydır ve gerçeği yansıtır. *
bu arada içinden söylenme sevgili tıpçı sen olmasan kesin ölürdüm yaşayamazdım canı sen veriyorsun nasıl olsa allah değil di mi çok zekisin.
hatta tıp okuyanlara tapılmalıdır . dışkılarından bereket tanrıçası heykeli yapılmalıdır . üniversitenin girişine konulmalıdır ki bizde kendimizi üniversiteli hissedelim .
tıp okuyanların gece gündüz ders çalışıyorum tribi takındıkları bölüm.madem öle bu satte burada ne işin var git dersini çalış denilesi durum. bu ülkede okumak zor kardeşim iki yıllık okuyanda kendini üniversiteki sayıyor git onlara bulaş
ayrıca yolu iletişim fakültesinden geçmeyen üniversite hayatını da üniversiteli olmayıda bilemez... herkes çalışır kasar ne bileyim yapar bişey tıp okur ama iletişim okuyamaz be güzel kardeşim
''bana mı okuyorsun tıpı? tıp okuyorsun diye sadrazamın sol taşşağı mı oldun?'' diyerekten cevaplandırılması gereken gubidik tespit.
(bkz: negatif ayrımcılık)
tıpçılar bu duruma rahatsız oluyorlarsa, kendilerini tatmin edicek bir şeyleri yok demektir ki, böyle ufak tefek şeylere kafa yoruyorlar. Tıp ı tıpçı seçti, sonuçlarına katlansın. Aynı maaşımı alıyorsun diğer üni. mezunlarıyla, çoğu mezun zaten işsiz , ayrıca tıpçı dedin mi şöyle insanların gözünde bir büyüyorsun. Yetmiyor mu arkadaş.
yani ne bileyim beden eğitimi okuyan da ben üniversiteliyim diyor, ziraat okuyan da sonra okan'ın programına üniversiteli diye katılıyor.
komik be.
üniversiteli olmak bu kadar ucuz olmamalı. tıpçı dışındakileri üniversiteli saymamalı bence. pre-universiteli demek daha mantıklı geliyor. ohh ne güzel, git inşaat oku, işletme oku, oyumuz aynı sayılsın.