kesinlikle düşünülenden çok az olan insan örneğidir. hemen hemen her üniversite öğrencisi en az bir kere o fuardan kitap çalmıştır. bazı kitabevlerinin de buna özellikle göz yumduklarını düşündürtür.
doğru olanı yapan insandır. çalınan ne olursa olsun çalmak denilen kötülüğün başlangıcına neden olduğundan zaman geçtikçe maddi şeyler bir yana aşk, vakit, sevgi, saygı çalma potansiyeli olmayacak vicdanlı kişidir.
çalmak hoş bir eylem değildir.
kitap çalmak adeta kutsallaştırılıyor.
hele fuarda çalma rastgele.
torba dolusu kitap getirir bırakırlardı.
göz yumardım çaresiz.
bir gün baktım bir yemek kitabı albenili,
sordum bu ne dedim
çocuk mahcup, sorma abi ya.
içine dahil olmadığım güruh. öyle al beni diyordu ki aksini yapamadım. fakat hayatımda yaptığım ilk şey olduğundan akabinde bir yere oturup karadenizde gemileri batmış gibi suratımı asmamı unutamam. resmen vicdanen cebelleştim. işte o an hem iyi bir insan olduğumu düşündüm hem de insanın doğasında var olan kötülüğü.
insanda birden çığ gibi yükselen hepsini birden alma dürtüsü insanı çileden çıkarıyor. bir de şey yok mudur akabinde bunu fuarda bırakmayıp bujiterideki ojelere yan gözle bakmak falan... yok yok o kadar uzun boylu değil. kaka davranış bunlar!
ha zorunlu ve insanı rahatlatan tanım : geleneğin dışında davranan insandır. bir de çalmak değil aşırmak... suçu hafifletelim, gelenekselleştirelim fuar falan deyip geçiştirelim.. yoksa bir muharrem hüsnü kuruntusuyla dostoyevski semalarını ziyaret edeceğim.
bu kişinin tersi ise her fuarda bir şey çalar. boat show da kamyona yükleyip tekne de çalar, auto show da araba, mobilya fuarında kanepe, takı tasarım fuarında takı ya da manken çalması ihtimali olan kişidir.
bir kitabı değiştirmek için elime aldım ve diğerini yerine koydum kimsenin ruhu duymadı. onu yerine koymayadabilirdim. bence bir çok öğrenci kitap çalıyor bu fuardan. çünkü hem dana kadar hem de ana baba günü bi fuar bu.hem de itin öldüğü yerde mübarek.