14. yüzyılda ibn Batuta, Seyahatname adlı kitabında Orta Asya'daki Türk ülkelerinde kadına tanınan özgürlüğü sitayişle anlatırken, kadınların kapanmadığını, peçe, çarşaf diye bir şey tanımadıklarını, erkeklerle beraber dolaştıklarını belirtir.
türk ülkelerinde kadın, erkeğe eşit, toplum yaşamlarının her noktası itibariyle erkekle yan yana ve hatta erkeğine evlenme teklif edebilecek kadar özgür bir varlıktır. 12. yüzyılın ünlü tarihçisi ibn cübeyr.
Türklerde sosyal devlet anlayışı her zaman ön planda olmuştur. Uygur devletini ziyarete gelen bir Çinli seyyahın anlattığına göre Uygurlarda fakirlik ve açlık içinde kimse yoktu. Çalışamayan ve kazanamayan halka ise Uygur kağanı yardım ederdi.
Arkeolojik çalışmalarda bulunan ve türkler için büyük öneme sahip olan Altın Elbiseli Adam Kurganı'nda çıkan gümüş kap karbon14 testiyle incelendiğinde tarihi M.Ö 500 çıkmıştır.
ilginç olan bu kabın üstünde yazılar olmasıdır.
Bilim çevrelerinin hala türklerin ilk yazılı eserlerinin Orhun Yazıtları olduğunu söylemesi akıl alır iş değildir.
Türklerde yazıyı on binlerce sene öncesine götürmek mümkündür fakat burada yazarsam çok uzun olur.
Bu konuda Kazım Mirşan'ın ve Turgay Tüfekçioğlu ve Haluk Tarcan gibi araştırmacıların kitapları okunabilir.
kazım mirşan şöyle diyor:
bizim heredot'tan önce yaşamış tarihçilerimiz vardır ve heredot masalcı bir tarihçilik yaparken bunlar gerçekleri anlatmaktadır. bu kişiler şunlardır:
önre binabaşı (m.ö. 530-493)
alp er-in
bilge atuğ ukuk (m.ö. 565).
Edit: Türk Tarihi'nin Yunanlılarınkinden kadim olması birilerinin zoruna gitmiş.
Servet Somuncuoğlu'nun bulduğu ve Türk Milleti'ne ait olan kaya resimlerinin c14 testine(karbon14 testi) göre M.ö. 80.000 veya M.Ö. 35.000 yıllarında yapıldığı ortaya çıkmıştır.