öyle ya da böyle adam savaşı kazanmıştır, şeklinde cevaplanacak önerme.
haklı-haksız/iyi-kötü tartışmalarını bir kenara bırakırsak eğer, mesele gemileri nerden nasıl getirdiği değil, savaşı kazanıp kazanmadığıdır.o gemiler sonuçta bizansın içine girmiştir.ister dağdan aşırılsın, ister bizansın içinde yapılsın.
kulağıma bir yerlerden sızan beynimde yer tutmuş bir bilgi kırıntısı var...
fatih istanbul'u fethetmek için açtığı o savaş için on sekiz ayrı plan yapmış. a dan başlayın ben dur deyince durun...
her neyse bu karadan gemi yürütme b planıydı anlaşılan. iş 18. plana kalsaydı bir çok teknolojik gelişme çok daha önce gerçekleşecekti belki de.
eşine ender rastlanır dahiyane savaş stratejisidir. bazı akıllıların bu olayın gerçek olmasına ihtimal vermemesini normal karşılamak gerekir. zira içten pazarlıklı bizanslılar da haliç'te beliren osmanlı donanmasının bir halüsinasyon olduğunu düşünmüştü.
bugün dolma bahçe sarayının bulunduğu yerden arka sırtlara doğru çekilmiş şimdiki taksim meydanının bulunduğu yöne doğru,ordan galataya uzak bir şekilde bir kavis aldırarak eskiden kasımpaşa deresinin bulunduğu güzergahtan haliç tersanelerinin bulunduğu yere indiriliyor.
kanıt yok, delil yok... sadece yazılar..
gemi yürüyorsun orada sen, 3 kilo pirinç değil.. Gemiyi taşıyacak ve insan ya da hayvan gücüyle çalışacak..
komiktir..
hala savunanları olduğunu görmek ayrı bir komiktir.
"kurtuluş savaşı kurmacadır yalandır" diyebilen birinin gerçekten prensip sahibi olduğunu gösterme adına "kurmaca" ve"yalan" tanımlamalarını yapması gereken bir başka durumdur.
yok eğer bu duruma "doğrudur, yürümüştür gemiler dağdan bayırdan.ama samsuna kimse çıkmamıştır,italyanlar göt korkusundan silahlarını bile almadan kaçmamıştır, ingilizler 'ulan bunlar bize fena çakar' diyip savaştan kaçmamıştır.böyle bir savaş olmamıştır." diyorsa o zaman anlaşılır ki bu kişi prensip sahibi bilimsel verilerle konuşan biri değil,kalçalarını iki yana ayırıp aradan bilgiler çıkmasını bekleyen kişidir.
evet.
Türkler, gemileri karadan yürüt memiştir.
Yerçekimini yok eden bir makine icat etmişler ve bu mekineyi gemilere monte ederek, gemileri uçurarak Haliç'e sokmuşlardır.