keşke hristiyan olsaydık diye yanıp tutuşan, arada şamanizm ve ateistliği unutmamak gerek tabi, bazı bünyelerde aşırı rahatsızlık veren tarihsel sürecin yansıması.
araplar her turlu ikna yontemini kullanmis ancak turkler kabul etmemisler. bu defa savas yoluna gidilmis, turkler yine kabul etmemis.
birgun tesadufen bir turk kuran'i incelerken "cennette sinirsiz huri" oldugunu gormus. haber bir anda butun turkler arasinda yayilmis ve bir gecede musluman olmuslardir.
bugünkü toplumsal geriliklerimizin başlıca sebebidir.
''Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti. Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah'la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular'' (medeni bilgiler ansiklopedisi-millet konusu)
-selam türkler size bir hediye getirdik.
+hiç zahmet etmeseydiniz biz iyiydik.
-bundan sonra bu sizin!
+nedir bu?
-islamiyet manevi değeri çok büyüktür.
+hasan, ahmet, veli dağıtan bu islamiyeti bütün türklere.
böylece kabul edip esirgemeden herkeze dağıtmışlardır günümüze kadar da gelmiştir.
diğer tüm dünya ülkeleri tarafından dışlanmasının sebebidir. hatalılar. dini kabul ettin, en güçlü sensin, her taraf senin tamam. ama bu gücü kaybedersen böyle ezmeye çalışırlar (burada dikkat edin iyimserim, hala çalışırlar diyorum sanki ezmiyorlarmış gibi). sonra onun bunun dayattıklarıyla kendi aranda tartışırsın afedersin bi sikim de elde edemezsin, saçma sapan bir bez parçası için ülkeyi tartışmalara sürüklersin. kabul etmeseydin keşke. hala kurtuluş islamda diyorlar, ne zaman kurtulcaz çözemedim ama. zaten kurtuluş da bu yoldan geçiyorsa ben almıyım.
kılıç zoruyla gerçekleştiği ayan beyan ortada olan durumdur. kalkıp da bu olayı gönüllülük esasına dayandırarak çarpıtmak, tarihi yeniden yazmaya çalışmak hiç kimsenin haddine değildir.
şimdi diyelim ki yıl 2007, x adında yeni bir din çıktı ve bunu kabul edenler peygamberi kendi milletinden olduğu için sadece ruslar. siz yüzlerce yıldır sahip oldunuz inançları rusların güzel hatrı ve hoş görüsü için değiştirir misiniz? unutulmamalıdır ki türklerin göktanrı ve şaman inancı şu an sahip olunan islamiyet inancından çok daha uzun yıllar sürmüş binlerce yıllık bir inançtı. arabın kara şalvarı için değişmedi tüm bunlar. türk boylarının çoğu, çekişme içinde olunan diğer boyların ihaneti ve araplara yardımı ile kılıçtan geçirilerek esaret altına alınmıştır.
üstelik islamiyeti kabul eden hemen hemen tüm milletler kılıç zoru buna zorlanmışlardır. sadece maldiv adalarında yaşayan yerlilerin oraya yerleşen bir islam bilgini sayesinde budist inançlarını değiştirdikleri bilinmektedir. zaten onların da nüfusu birkaç yüz kişilik bir gruptan öte değildir.
daha detaylı kaynak isteyenler için ilhan arsel'in "arap milliyetçiliği ve türkler" kitabı önerilebilir. detaylı bir araştırmanın ürünü olarak ortaya konmuş gerçekler böylece izlenebilir. arapların sahip olduğu aşırı milliyetçi yapı en basitinden fethettikleri yerleri araplaştırma iç güdüsü bile aşikarken, türklerle dost olup onları islamiyete ikna ettiklerini savunmak gülünç bir iddiadır.
bahsi geçen kitabın açılış cümlesi şudur:
" nationalism is our form of incest, is our idolatry,is our insanity." (erich fromm)
+ kabul mü lan kabul mü ha
- aahhh.. dur olm.. kolum.. ahhh..
+ söyle lan kabul mü
- aahhh.. lan senin var ya.. aahhh...
+ bak kırcam olm kolunu.. kabul desene g.tlek..
- uuaahhh.. kabul lan.. tamam dur kabul...
+ aferin.. tekrar et bakayım şimdi.. eşşedü....
- şaman s.kecek belamı!
+ ne diyon lan mıy mıy?
- abduhuveresu....
ön ödemeli edit: kronolojik çarpıklık var. bile, isteye..
söz konusu başlıkemre kongar'ın yazdığı tarihmizle yüzleşmek kitabı için açılmış ise: burada emre kongar'ı eleştireceğim diye işi yüzüne gözüne bulaştıranları hatta kitabı hiç okumadan sadece kitabın cımbızlanmış yerlerini sağdan-soldan duyma bilgiler ile kitaba saldırdıkları açık ve net. neden ki? nedeni şu: söz konusu kitapta geçen "türklerin islamlaşması" tamamen başka kaynaklardan alınarak bir kitapta toplanması durumudur, yani bir araştırma yazısının kitapta tuttuğu bir bölümdür. adam, yani emre kongar kendi dememiş ki bu lafları, mevcut kaynaklardan, islam tarihiçilerinden, türk tarihinden ve söz konusu coğrafyanın barındırdığı ülkelerin resmi tarih tutanaklarından yararlanmış.
bu durumdan şu çıkıyor: birini eleştireceksen önce kitabını oku! ha "kitabı okudum" diyorsan o zaman kitabı yazanın yararlandığı kaynakçalara bak! adam kitabının arkasına bir sürü sayfa hazırlamış hangi kaynakçalardan yaralandığını göstermek için ama bazı gözler bu kaynakçaları görmezden gelip doğrudan adama saldırmış! iyi de orada yazılanlar adamın şahsi fikri değil ki, adam toplama yapmış!
edit: kongar 11 sayfa kaynak vermiş. ha sen eleştireceksen aç o kaynakları bul, onları eleştir. kongar sadece daha önceden yayımlanmış yazıları derleyip-toplayıp okurlarına sunmuş. bu saatten sonra araştırma kitabı nasıl okunur, nasıl değerlendirilir biz mi öğreteceğiz size? bilmiyorsan da duygusal çıkışlar yapıp kendini rezil etme!
islamiyeti kabul etmekle araplaşmak arasında doğru orantı kurulmaya çalışılan, başlangıcı talas savaşı' na dayanan tarihi bir durumdur.
hristiyanlığı kabul edip simdiki bulgaristan' daki slav halkıyla kaynaşarak asimile olan bulgar türkleri'ne gidip; "sen türksün" de bakalım nasıl tekme tokat dalıyorlar.
dip not: kasdedilen, osmanlı döneminde anadolu'dan göç ettirilerek yerleştirilen türkler değil, dördüncü yüzyıl sonlarında şimdiki bulgaristan' a yerleşen orta asya türk kavimi olan bulgar türkleridir.
batı hun türkleri' nin * hikayesi de benzer özelliktedir. konu şu ki; islamiyetin dışındaki tek tanrılı dinleri kabul edip de bu inançlara göre yaşayan türkler dilsel, dolayısıyla da kültürel özelliklerini "zamanla" kaybetmişlerdir. (museviliği kabul eden karay türkleri hariç..)
ben dile bakarım kardeşim. türklerin din değiştirmesindeki tek çekince kriterim; bir kültürü yaşatan yegane unsur olan dildir.
islamiyeti kabul edip de günümüzde türkçeyi tamamiyle unutan kaç türk boyu vardır?
bazi bati hayranlarinin ve batiya karsi asagilik kompleksi duyan zavalli insanlarin rahatsiz oldugu durum. Pardon, hristiyanligin afrika'da veya latin amerika'da nasil yayildigi hakkinda bir fikriniz var mi acaba?
kilic altinda gerceklesmistir.bu tarihsel gercektir.hatta emeviler zamaninda türkler asagi olarak görüldükleri icin yecüc mecüc gibi yada dünyanin sonunu getirecek seytanlar olarak görülmüstür.kuteybe bin muslim in öldürdügü türkler yüzbinlerle ifade edilmektedir.
ama cengiz han in sirf elcisini öldürdü diye yarim milyon persliyi kilictan gecirdigi bir cagda bu tür katliamlar hep olagelmistir.
tarihi oldugu zaman kosullarinda degerlendirmek gerekir.
devamlı "benim kötüm, senin iyinden iyidir" anlayışı gütmüş insanların, hakkında "zorlama" olduğunu ifÂde eden kişileri "din düşmanlığı" ile suçladıkları olaydır.
sayısız dindar olduğunu iddia eden erkek resmî nikah yerine imam nikahını tercih eder. zir milletvekilleri arasında imam nikÂhlılar olduğu bir gerçektir. bunun dışında kuma getirme anlayışı da "muhtaç kadınları sahiplenmek" olayından yola çıkmış ancak asırlar sonra o erkeğin uçkurundan başka kimseye faydası olmamış bir kural bir nevî inanış olmuştur.
çıplak kadın resimleri görmeyi çağdaşlık sanmak kadar çarşaflara bürünüp cennetlik insan olduğuna kesin gözüyle bakmak da gülünç şeylerdir. inandıklarını içinde yaşamayı becerememiş insanlar kâh yozgat'ta olduğu gibi fuhuş yapılıyor gerekçesiyle ev kundaklarlar kâh sivas'Da alevî yakarlar.
ve son olarak din düşmanlığı...hayır mantık denen olguyu kullanınca bÂzı şeyler safsata olarak görülebilir, bunun doğrusu nedir diye sorulabilir. bunun peşindeki insanlar din düşmanı değil sorgulayan kimselerdir.
her defÂsında arkadan vurmuş ve en sonunda da türkleri ingilizlere satmış bir ırkın dînini sÂhiplenmek zorunda değildir her insan.
genellikle din düşmanları tarafından ısrarla altı ısıtılmaya çalışılan olay. zorla islamiyeti kabul etmişiz, senin sorunun o kardeşim, benim değil, yozlaşmış dediğin bir dini nasıl zorla kabul etmiş oldun onu da anlamadım ama bu kafa yapısıyla işin çok zor. osmanlı'da haremin gücünün nelere yettiğine bir bak istersen, kadın nasıl arka plana atılmış görelim, ha teknoloji dergilerinde çıplak kadın resmi görmeyi çağdaşlık, kadının cinsel meta olarak özgürce(!) pazarlanması olarak görüyorsan da o da senin görüşün, seni bağlar, beni ırgalamaz. kadının özgürlüğü bir dine inanıp inanmamasında, başını örtüp örtmemesinde değil kafasının içindedir, göte göbeğe bakmaktan kafanın içine bakamıyorsan yapabileceğim bir şey yok. çok da güzel kabul etmişizdir, pek de güzel kabul etmişizdir, yine olsun yine kabul ederiz, kılıçla mı kabul etmişiz, oh yandan kes, zekeriya beyaz'dan din öğrenenler tarihi de başka yerlerden öğreniyor demek ki, pek güzel..
büyük kitleler halinde müslümanlığı kabul eden türkler, islamiyetin geniş bir alana yayılmasında önemli bir etken olmuştur. beni ilgilendiren olayın nasıllığından ziyade neticesidir. islamiyetin kabulüyle türklerin kültürleri büyük ölçüde değişmiştir. öz türkçe dediğimiz kavram, sözlü ve yazılı edebiyata göz attığımızda islamiyetin kabulüyle birlikte yabancı kelimelerin ve tamlamaların istilasıyla hemen hemen kalmamıştır. konar göçer yaşamdan ziyade yerleşik hayata geçişte önemli bir unsur olmuştur. islamiyetten önce türk halkı daha çok siyasi bir karaktere sahipken, islamiyetle birlikte dini bir yapıya bürünmüştür. (özellikle yavuz sultan selim'in halife oluşu ve kutsal emanetleri istanbul'a getirişiyle) öncesinde şamanizm, budizm, musevilik, gök tanrı gibi inançlar vardı, islamiyetle birlikte etkisini yitirdi. gerçi öncesinde de tek tanrılı bir inanışın hakim olması, inanılan değerlerin benzerliği nedeniyle islamiyetin benimsenmesi pek de zor olmamıştır. benzerlikleri şöyle sıralayabiliriz:
* türkler her dine karşı hoşgörü besleyen bir toplumdu. islamiyet de bir hoşgörü dinidir.
*tek tanrı inanışı islamiyet'in de kabul ettiği bir gerçekti, türklerin de.
*islamiyet öncesi türk töresindeki ahlak anlayışı ile islamiyetin getirdiği ahlak anlayışı arasında büyük benzerlikler vardır.
*gök tanrı inancındaki kurban, ahiret, cennet ve cehennem gibi kavramlar islamiyette de vardı.
*türklerin fetih anlayışı ile islamiyetin cihat anlayışı benzerlik gösteriyordu. (hatırlarsanız daha önce budizmi benimseyen uygur türkleri, daha önceki yaşam koşullarıyla çeliştiği için bildik türk kültüründen uzaklaşmışlardır)
islamiyetten önce türklerin dini inançlarını üç başlıkta ele alabiliriz:
1) doğa güçlerine inanma
2)atalar kültü
3)gök tanrı inancı
daha önce de belirtildiği gibi müslümanlığın benimsenmesinde en önemli etmen talas savaşıdır. bu savaşta karluk türkleri müslümanların yanında yer almışlardır ve bu sayede türk-arap ilişkileriyle doğru orantılı olarak islamiyete sempatileri de artmıştır.
karluklardan sonra diğer türk grupları da değişik etmenlerle birlikte kitleler halinde islamiyeti benimsediler. x. yüzyılda samanoğullarından bir şehzade, iç karışıklık nedeniyle karahanlılara sığındı. beraberinde getirdiği din adamları, karahanlılardan satuk buğra hanın müslüman olmasına katkıda bulundular. satuk buğra, hükümdar olduktan sonra devletin dini de islamiyet olmuş oldu.
türklerin islamiyeti kabul etmeleriyle neler değişti peki?
özellikle öz türklük kültürü, islam kültürünün etkisiyle harmanlanarak karman çorman oldu. ne tam türk, ne de tam islam kültürü yaşatılabildi. türk devletleri islami bir karakter kazanmış oldu. halifelikle birlikte özellikle islam dünyasının hakimiyeti türklere(osmanlıya) geçmiş oldu.
türklerin örf ve Âdetlerini önemli ölçüde değiştiren olay.
selçuklular döneminde hatun denen kadınların devlet için çok önemli görevlere verildiği bilinir.
zir daha önceleri de savaşlarda kadınlar erkeklerin yanında yer alırdı.
türkler her zaman kadınlarına çok önem ve değer vermiş asil bir ırktır.
islâmiyetten sonra geriye kalanlar ise türkiye cumhuriyeti'nin meclisindeki %4.6 kadın oranı.
türban = kadın özgürlüğü anlayışı.
"kocam yemeğin altını yakarsam beni dövebilir" diyen korkmuş kadın zihniyeti,
ve savundukları şeye karşı olan bir bilgi hakkında kanıt isteyen, kanıtı görünce de kanıt olarak sunulanı beğenmeyip bok atan bir zihniyetin yükselişi.
